Bazen her şey yolunda gitse bile, ilişkimiz kötü gidiyorsa ya da hayatımızda o sırada kimse yoksa kendimizi iyi hissetmiyoruz. Çünkü günümüzde kendimizi ancak romantik bir ilişkideyken güvende ve emniyette görüyoruz. Her ilişkimize sonsuza kadar sürer diye başlıyoruz, ama bitiyor. Güven ve emniyet duygusu, süreklilik duygusu, bebeklikten ölüme en temel ruhsal ve duygusal gereksinimlerimizdendir.

Karşı cins gerçekten sırtımızı dönemeyeceğimiz kadar güvenilmez midir? Bu güvensizlik duygusuyla nasıl başa çıkabiliriz? Ya da bu algıyı bir gerçeklik olarak kabul edip, ona göre mi konumlandırmalıyız kendimizi ilişkilerde? İlişkilere bakışımızı tümden mi değiştirmeliyiz yoksa?
Bu atölyede çift ve aile terapisi alanının önde gelen ismi Alper Hasanoğlu ile neden bir ilişkiye bu kadar ihtiyaç duyulduğunu; bağlanma teorisi, gelişim psikolojisi, ilişkiler arası psikanalitik teori ve bebekliğimizden gelen şemalar çerçevesinde, hem dünyadaki eğilimleri hem de yaşadığımız coğrafyaya özgü kültürel farklılıklar tartışılacak. İlişkilerde güveni doğru bir şekilde nasıl yeniden tanımlayabileceğimiz incelenecek.
Kaynak için tıklayın.