2000’li yıllardan itibaren hayatımızın değişeceğini hep söylerlerdi… Bugün ise bize hayal gibi görünen tüm o teknolojik ve dijital gelişmeler gerçek oldu. Sosyal medyanın dili, kurum ve markaların bu mecrada duruşu da geçmişe göre farklılıklar göstermeye devam ediyor. Yıl 2017 olduğundaysa artık sosyal medya dili daha görsel bir hal alırken, dijital artık gerçeklik algımıza etkilerde bulunacak.

2017’de etkileşimi devam edecek bir strateji olarak “influencer”, fenomen, sözcü kullanımı devam edecek. Sözcü kullanımıyla markalar aslında bir ürün yerleştirme uygulamasını, online platformda gerçekleştiriyor. Takipçisi çok fazla olan bu sözcüler aslında ürünü gündelik hayatının bir parçasıymış gibi gösteriyor ve takipçilerini bu etkileşime dahil ediyor.

Canlı video yayınlar bildiğiniz üzere, Periscope’la gündeme oturmasına rağmen Periscope etkisini kaydetmeye başladı ancak sonrasında Youtube ve Facebook’un canlı yayın formatları 2017’de de gelişmeye devam edecek. Çünkü izleyiciler, kurgulanmamış gerçek yayın akışını tüm doğallığıyla izlediğinde bağlılığı ve merakı daha da artmakta. Geçen 14 Şubat’ta bunu en iyi fırsata çeviren marka ise Donkin’ Donuts oldu. Donkin’ Donuts mutfağından gerçekleşen yayında kullanıcıların Donkin’ Donuts’a attığı tweet’ler de yayının bir parçası olmuş ve çift taraflı iletişime hizmet etmiştir.

Kısa süreli yayınlar ise güncelliğini korumaya devam edecek. Snapchat ve Instagram’ın bu noktadaki rekabetleri de süreceğe benzese de aslında ikisinin de görsel dil de üretilen hikayeleri daha farklı… Snapchat daha çok efektlerle ilerleyen bir pazarlama iletişimi sunsa da Instagram hikayelerinde hikaye anlatımı yoluyla ilerleyen taktikler söz konusu.

Markalar kampanyalarıyla geçtiğimiz senelerde de sosyal etkileşim yaratan çalışmalarda bulundular. Uygun hashtag’le ilerleyen görsel ağırlıklı kampanyalar hem konuşularak etkileşimi arttıracak hem de kaliteli içeriğin devamlılığıyla bilinirlikle marka savunucusu sözcüleri yanında getirmeye devam edecek.

Ve tabii ki organik etkileşimi yakalamak her anlamda önemini sürdürmeye devam ediyor. Kişilere “banner” tarzı reklam sunmak yerine kaliteli, samimi içerikler sunmak daha doğru bir hareket olmaya devam edecek. Sosyal medyada karşılaşılan reklamların can sıkıcı olması ve inandırıcılığını kaybetmesi nedeniyle samimiyetle kurgulanan içerikler hem ilgi çekmeye hem de gerçekçiliği sunmaya devam edecek.

Sanal gerçeklik bu sene tam anlamıyla hayatımızda yer kazanacak. PlayStation’ın VR ürünlerinin piyasaya çıkmasıyla artık iyice sanal gerçeklikle iç içe olacağız. Geçtiğimiz senelerde bazı etkinliklerde kullanılan VR ürünler artık içerikleriyle dijital dünyayı değiştirmeye gelecek.

Chatbots” yine 2017’nin en çok konuşulan dijital elementi olacak. “Chatbots” aslında bizimle gerçek insanmışcasına konuşan robotlar olacak. Böylelikle müşteri deneyimi ve etkileşimi artacak. Firmalarla istenilen zamanlarda iletişim halinde olabilecek ve müşteriler bunun yüz yüze olduğuna inanacaklar. Bu şekilde de kişiselleştirilmiş reklamlar satışa dönmüş ve pazarlama hedeflerini yerine getirmiş olacak.

2017’de de değişmeyecek kalıplar olarak içerikler yaratıcı, samimi, gerçekçi ve hedef odaklı olmaya devam edecek. Sonuç olarak da daha çok görsel ve görselliğe hizmet eden içerikler daha çok etkileşim getirirken tüm bunların daha kısa zamanda daha kısa daha güncel daha hızlı içeriklerle sağlanması 2017 dijital trendlerinde karşımıza çıkmayı sürdürecek.

Kaynak için tıklayınız