Yapay zekanın gelişimiyle birlikte, iletişimde ve özellikle reklamcılıkta özelleştirme (personalization) konseptinin yaygınlaştığını görmekteyiz. Müşteriye özel “tailor made” iletişim, bugün satış odaklı bir gelişim gösterse de yakın zamanda dijital PR dahil pek çok disiplin için müşteri ilişki yönetiminde yeni bir metod olarak yaygınlaşacağa benziyor.
İnsanın temel psikolojik ihtiyaçlarından birisi kişisel biriciklik algısıdır. Bu teoriye göre insanlar diğer insanlara benzemeye önem vermediği gibi diğer insanlardan farklı özellikleriyle kendisini daha değerli hisseder. Kişiye özel herhangi bir ürün, hizmet, indirim, ayrıcalık sunulduğunda biriciklik algısı insanı harekete geçiriverir. Küçükken çoğumuzun kendi isminin yazdığı bir bilekliği olmuştur. Şimdi belki isminin baş harfi olan bir fincanı/kupası…
İşte bu biriciklik algısı, kişiye özel ürün/reklam isteğini de beraberinde getiriyor. Yapay zeka ise sizin sosyal medya görünümünüzden veya herhangi bir dijital izinizden işlediği bilgilerle bu amaca hizmet ediyor.
Son dönemde yapılan anket ve araştırmalar da özelleştirilmiş içeriklerin daha fazla tıklanma oranına sahip olduğunu gösteriyor. Dijital platformları kullanan kişilerin %75’i kendi ihtiyaç ve ilgilerine göre reklam sunulmasını istiyor. Müşteriye doğru zamanda, doğru kanaldan ve doğru içerikle erişilmesi büyük önem taşıyor. Aksi halde, şirketler için satışa dönüşmeyen yüksek reklam giderleri, müşteriler için ise gereksiz, istenmeyen, ilgisiz reklamların yarattığı kirlilik.
AdGreetz, şirketlerin müşteriye erişimini etkinleştirebilmek için müşteriye özel video içerikleri üreten ilk şirket. İnsanların yaşadığı coğrafyayı, o coğrafyanın özelliklerini, Facebook, Instagram, Twitter, Linkedin hesaplarını, firmalardan edindiği müşteri datasını vs kullanarak şirketler için müşteri özelinde video reklamı hazırlıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere, kişiye ismiyle hitap edip onun yaşam tarzına uygun video içerikler üretiyor. Normal koşullarda video reklamlarını “skip” eden insanların bütün reklamı seyretmesini, hatta beğeniyle defalarca seyredip sosyal ortamda arkadaşlarıyla paylaşmasını sağlıyor ve hedef kişiyi doğrudan birer alıcıya dönüştürebiliyor.
Örneğin, aşağıda AdGreetz’in hazırladığı bir kişiselleştirilmiş video reklamını paylaşıyorum. Oreo’nun 100 üncü yıl kutlaması için hazırlanan kişiselleştirilmiş video’da müzik grubu Lady Antebellum oynuyor. Doğum gününüzde size ulaşıp piyano eşliğinde bizzat isminizle hitap ederek doğum gününüzü kutluyorlar. Örneğin, aşağıdaki video AdGreetz CEO’su Eric Frankel için hazırlanmış.
AdGreetz, bütün hedef kitleye hitap eden tek tip reklama kıyasla kişiye özel reklamların, satışları %50 ila %500 arasında artırdığını ifade ediyor. AdGreetz’in çalıştığı markalar arasında Amazon, Google, PepsiCo, HBO, Disney ve BMW gibi büyük markalar bulunuyor. Büyük markaların kişiselleştirilmiş video reklamlarını kullanması, başlı başına bu kanalın ne kadar etkin olduğunun da bir göstergesi.
Benzer amaçla yola çıkan Youtube da Director’s Cut uygulaması ile şirketlere/markalara bir video reklamının binlerce versiyonunu üretmesine imkan vererek müşterilerine kişiselleştirilmiş videolarla erişimini sağlıyor. AdGreetz kadar kişiselleştiremese de hedef kitleye homojen bir bütünmüş gibi ulaşmaya çalışmaktansa daha küçük segmentlere ayırarak doğru kitleye doğru içerikle ulaşılması imkanını veriyor.
