İletişim dendiğinde karşımıza çıkan ilk tanım kişiler arasında, duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişi, duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin, akla gelebilecek her türlü biçim ve yolla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılması.” Şeklindedir. Bunu okuyan çoğu kişinin aklına ilk yol olarak sözlü iletişim gelebilir. Karşımızdaki insan dilimizi bilmiyorsa İngilizce ‘ye başvururuz. Peki bizle aynı ülkede yaşayıp, aynı dilde okuyup farklı dilde konuşanlar?

 Eğer aklınıza kimlerden bahsettiğim gelmediyse hemen söyleyeyim. İşaret dili ile konuşanlardan bahsediyorum. La Parole Aux Sourds adlı işitme engelli kişilere yönelik çalışmalar yapan bir yardım kuruluşu geçtiğimiz gün çok güzel bir çalışmada bulundu. Kuruluş toplum ve işitme engelli bireyler arasındaki iletişimi güçlendirmek adına çalışmalar sürdürüyor. Bu çalışma bir müzik videosu ancak sözleri işaret dili ile aktarılıyor. Kuruluş bu çalışma için Fransız- Amerikan elektronik müzik grubu Haute ve işitme engelli İngiliz dansçı Billy Read ile çalışmış.

 Geçtiğimiz sene işaret dili ve rap müziğini birleştirdikleri “Eller Konuşur” adlı bir projeye imza atmışlardı. Bu sene yaptıkları videoda müzik, dans ve işaret dilini bir arada bulunduran bir çalışma yapmışlar.

 Müzik videosunu Alban Coret yönetiyor. Videonun siyah beyaz olması da görsellik açısından ilgi çekici görüntülerin çıkmasına yardımcı olmuş. İşaret dili bilmeyen bir insan için sözleri anlamak mümkün değil ancak dansçının yeteneği sayesinde işaret dili dans figürlerinin çok güzel bir parçası haline gelmiş ve anlamasak bile çok güzel görüntüler yaratmış.

 Proje BETC Paris adlı bir reklam ajansı tarafından La Parole Aux Sourds ile birlikte oluşturuldu. Ziyaretçiler aynı zaman da bir web sitesi ile desteklenen videonun sözlerini  öğrenme fırsatı yakalıyor. Kuruluşu desteklemek veya bağış yapmak isteyenler için de imkanlar var. Videonun yanı sıra yayımladıkları kamera arkası görüntüler de gerçekten başarılı bir video olmuş.

 Bu tür çalışmaların varlığını görmek bizleri gerçekten sevindiriyor. Umarım ki  daha çok benzer çalışma ile karşılaşırız. Yazımızı kamera arkasının başlangıç cümlesi ile bitirmek istiyorum. “Bir ülkede doğduğunuzu düşünün ve hayatınızı orada geçiriyorsunuz ve kimse sizin dilinizi konuşmuyor.”

.