Öncelikle şunu söylemek isterim ki, Watergate olayını merak edenler için ve hayatın kendisinin kurguladığı olaylara ilgi duyanlar için izlenmesi gereken bir film.
All The President’s Men direk olarak ABD’deki Watergate skandalını konu alan bir drama, gerilim ve tarih filmi. Başrollerin Dustin Hoffman ve Robert Redford olduğu bu filmin yönetmeni ile Alan J. Pakula’dır. Her senaryoda bir ilham kaynağı vardır, All The President’s Men filmi ise Carl Bernstein ve Bob Woodward adlı gazetecilerin kitaplarını ilham kaynağı olarak almıştır. Film gazetecilerin olayı açığa çıkarırken başlarından geçenleri ve karşılaştıkları zorlukları konu alıyor.
Nixon‘ın yeniden seçilmesi için kampanyanın yürütüldüğü sıralarda, rakip partinin binasına dinleme aygıtları yerleştirilirken polise yakalanan beş eski ajanın, Nixon’ın seçim kampanyasını yürüten kurulla ilişkileri olduğunu bulan Bob Woodward, Washington Post‘ta bu ilişkiyi haber yapmaya girişir. Woodward, işine başlayalı altı ay olmuştur ve tecrübesizliğinden dolayı işi on altı yaşından beri gazetecilikle uğraşan Carl Benstein’i verirler. Hikaye devam ettikçe çaldıkları kapılar yüzlerine kapanır, kaynak oluşturmakta sıkıntı çekerler. Buraya kadar edindiğim ilk izlenim; gazeteciliğin zorlukları ve yetmişli yıllarda bilgiye ulaşmanın çok zor olduğudur.
Seçim bürosuna aktarılan milyonlarca dolarlık ödenek, karşı tarafın oylarını düşürme adına illegal yollarla elde edilmiş yüz kızartıcı bilgileri kullanmaktan çekinmeyen siyasetçiler, siyasetin ve seçim yarışının kirli yönlerini vurguluyor. Edindiğim ikinci izlenim; siyasette kazanmak uğruna yer yolun mubah olduğudur. Watergate olayını o dönemde inceleyen gazeteci sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Tüm medya olayın ucunun gittiği yerlerin farkında ve sessiz kalma konusunda ısrarcı bir tutum sergilemekte. Woodward ve Bernstein ise ortaya attıkları hikayeyi sonlandıramazlarsa, gazetecilik hayatlarının biteceklerinden dolayı endişeliler. Ayrıca gerçeğin ortaya çıkmasını çok arzularlar. Washington Post gazetesi yöneticileri ise haberi yürütmeleri için iki kurban seçmiş ve hedef olmaktan sakınır bir şekilde politik davranıp haberi ince eleyip sık dokuyup öyle yayımlamaktalar.
Film, seçim döneminde televizyon ekranlarına yansımış gerçek görüntülerle süslenmiş sahnelerden oluşuyor. Filmi izlerken sanki gazetecileri gizli bir kameradan izlemiş gibi hissediyorsunuz. Filmde aksiyona pek fazla yer verilmemiş çünkü olayları sadece gazetecilerin gözlerinden izliyorsunuz. Filmin ilerleyen zamanlarında elde edilen bilgi ve kanıtlarla boşlukları kafanızda tamamlamaya çalışabilirken biraz gerilebilirsiniz.