Hiçbir alan hiçbir disiplin yok ki değişim virüsüne maruz kalmasın ve bulunduğu konumdan bir başkasına geçiş yapmasın… Halkla İlişkiler de virüsü kapan disiplinler arasında. Bu kötü huylu bir virüs mü? Cevap değişebilir, ama Halkla İlişkiler hiç de kötü etkilenmiş gibi görünmüyor.Değişen iletişim planlamaları, kanallar ve hedef kitle profilleri PR2.0’ı beraberinde getirdi. Peki nedir bu PR 2.0 birlikte inceleyelim…
Adına iletişim denen kavramın taa Aristo zamanında belirlenen bir yapısı var. Nedir, bir kaynaktan çıkan mesaj bir hedefe gider gelir. İşte bu modelin bileşenleri arada çok fazla değişime uğradı, gelişti ama çekirdek formül hep böyleydi böyle kaldı. Bizim Halkla İlişkiler alanında yaptığımız şey de bunun aynısı. En etkili mesajların en etkili kanalı kullanarak en uygun hedef kitleye servis edilmesi…Sonrası malum, terminolojide adına feedback dediğimiz; alınan reaksiyon sonucu “ben nerede yanlış ya da doğru yaptım?”sorgusundan sonra mesajı yenileyip yenileyip servisine devam etmektir.
Bugün PR 2.0 Halkla İlişkiler deyimini kaldırıp yerine İletişim tanımını oturtmayı hedefliyor. Çünkü yaptığımız işin anlamı ve kapsamı büyüyor. Bugün her disiplinden profesyonelin iletişimin nimetlerinden faydalanmaya ihtiyacı varken biz iletişim uzmanları hepsinin taleplerine ne ölçüde cevap verebileceğiz işin kilit noktası burada aslında. Burada yine bir başa dönmek gerekiyor. En uygun mesaj, en uygun kanal, en uygun hedef kitle…
Yani anlayacağımız o ki, PR 2.0 bize iş alanımızın büyüdüğünü işaret ediyor. Bugün her disiplinden kurum ve kuruluşlar iletişim çalışması içindeyken, biz iletişim uzmanlarına büyük bir rağbet doğuyor. Tercih edilen olabilmek için daha fazla büyük fikirler üretmemiz gerektiği ve daha geniş bir vizyonla ağzımızdan çıkacak her sözü en uygun şartlara uydurarak söylemek gerektiği de iki büyük gerçek olarak önümüzde duruyor.
Kaynak: https://www.campaigntr.com/pr-oldu-yasasin-pr-2-0/