Hiç şüphesiz, yaşanılan anları tarihe not düşmemizi, onları insanlarla paylaşmamızı sağlayan en önemli icatlardan biri fotoğraf. 1826 yılında Fransız Joseph Niepce tarafından çekilen fotoğrafla başlayan serüven, günümüzde dijital fotoğrafçılığın da gelişmesiyle beraber hayatımızın bir parçası olarak yer aldı. Hiç şüphesiz, fotoğrafçılığın bu denli gelişmesine katkıda bulunan firmalardan biri ise Nikon. 1917 yılında üç Japon optik firmasının bir araya gelmesiyle kurulan Nikon, Dünya’da fotoğraf makinesi ve optik görüntüleme sistemleri üreten en büyük firmalardan biri olarak varlığını sürdürüyor.
II. Dünya Savaşı döneminde, Japon ordusunun dürbün ve denizaltı periskopu ve gibi optik görüntüleme ekipmanlarını üreten Nikon, özellikle savaş sonrası dönemde bilinirliğini artırdı. Fotoğrafçılık tarihinde büyük sükse yapan Nikon F adlı kamera serisiyle, yerini perçinleyerek 90’lı yıllara kadar fotoğraf makinesi alanında pazar liderliğini sürdürdü.
Marka Kimliği
Japonya kökenli bir firma olan Nikon’un, marka kimliğini inşa ederken, güven ve dürüstlük olgusunu ön planda tutması elbette sürpriz değil. Nikon, kendisini, tüketiciye hem işlevsel hem de kaliteli sonuçlar veren ürünler üreten bir firma olarak konumlandırmak istiyor. Aynı zamanda fotoğraf makinelerinin, doğallığı yansıttığı izlenimini vermek istiyor. Bu noktada, fotoğrafçılık evreninde Nikon ve Canon rekabeti her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Çoğu insan Nikon’un Canon fotoğraf makinelerine göre daha az canlı fakat gerçeği yansıtan fotoğraflar çektiğini düşünür. Böylelikle şirketin yaratmaya çalıştığı algının kısmen başarılı olduğu söylenebilir.
1999 yılında, günümüzde hala kullanılan D serisi dijital fotoğraf makinesi ile beraber tekrar güçlenen Nikon, devam eden yıllarda, teknolojideki gelişmelere paralel olarak yeniden markalaşma sürecine girdi. Bu sürecin en önemli göstergelerinden biri ise, logo değişimi oldu. Şirket, mevcut logosuna, bilgeliği simgelediği düşünülen sarı rengi ekleyerek aynı zamanda dinamik bir görüntüye kavuşmuş oldu.
Influencer Marketing Kullanımı
Yakın tarihte, pazarlama evreni içinde moda olan terimlerden birinin Influencer Marketing olduğu söylenebilir. Türkçeye ‘’Fenomen Pazarlaması’’ olarak çevrilebilecek bu terim, markaların; pazarlamaya dair mesajlarını, fenomen adı verilen popüler kişiler üzerinden göndermesi temeline dayanıyor. Firmalar, gerektiğinde fenomenlere ürün tedarik ediyor. Ürünleri deneyen fenomenler, tecrübelerini paylaşım haline getiriyor ve etkileşim alıyor.
Nikon tıpkı rekabet içinde olduğu Canon gibi Influencer Marketing stratejisini izleyen firmalardan biri. Lindsay Byrnes, Daniel Kordan, Nathan Walborn ve Jeniffer Rozenbaum gibi, fotoğrafçılık alanında ciddi bir takipçi kitlesi olan isimler, Nikon’un Influencer Marketing noktasındaki silahı olarak karşımıza çıkıyor.