Günümüzde sıklıkla duymaya başladığımız ve genellikle kulağa karmaşık gelen bir terim var: sosyal medya algoritması. Güncel sosyal medya algoritmalarını aktarmadan, öncelikle bu kavramı açıklamamız gerekiyor. Aslında çoğu sosyal medya mecrasında, paylaştığınız içerik sadece kronolojik sıraya göre ‘’timeline’’a düşmüyor.  Gönderdiğiniz içerik, bilgisayar tarafından inceleniyor, belli hesaplamalardan geçiyor ve belki sizin içeriğinizle ilgilenecek daha çok insana gösteriliyor. Buradaki ‘’hesaplama’’ olarak ifade ettiğimiz şey, aslına bakarsanız algoritma.

Günümüzde sosyal medyadaki başarının, etkileşim oranlarıyla ölçüldüğünü düşünecek olursak iletişimciler için algoritmayı göz önünde bulundurmak zorunlu hale geliyor. Bu algoritmalar sürekli değişebildiği için, aynı zamanda güncel olanı takip etmek gerekiyor.

Facebook’un Güncel Algoritması

Her ne kadar eski popülerliğinden ödün vermiş olsa da, Facebook hala Dünya’nın en büyük sosyal medya platformlarından biri. Facebook’ta paylaşılan bir içeriğin, daha çok insana ulaşması için kullanılan algoritmanın elbette belirli dayanakları var.

Facebook öncelikle, anlamlı etkileşimi önemsiyor. Yani bir şirketin gönderisinin, tamamen birbirinden alakasız insanlarla paylaşılması çok bir anlam ifade etmiyor. Aynı gönderinin, birbirini tanıyan insanlar tarafından paylaşılması daha önemli oluyor. Mesela bir aile bireyinin, gönderiyi diğer aile bireyleriyle paylaşmış olması buna güzel bir örnek.  

Aynı şekilde bir gönderi Facebook Messenger yoluyla bir başkasıyla paylaşılırsa, bu da onu ön plana çıkartıyor. İçerik üzerinde kullanıcıların ne kadar zaman geçirdiği, atılan yorum ve beğeni sayısı algoritmayı etkileyen diğer unsurlar arasına giriyor.

Eğer attığınız içerikler sürekli bu algoritma hesaplamalarından olumlu şekilde geçiyorsa, hesabınızın Facebook gözünde bir kredisi oluyor ve diğer gönderileriniz algoritmayı daha kolay şekilde aşıyor.

Twitter

Twitter tarafında aslında en önemli değişiklik, ‘’en popüler tweetleri en önce göster’’ seçeneğinin zorunlu olmaktan çıkartılması denebilir. Eskisi gibi Tweetleri tersine kronolojik sıralamayla gösterme opsiyonu Twitter tarafından tekrar kullanıcılara sunuldu. Bu da demek oluyor ki, Twitter için tweetin atılacağı zaman her şeyden önemli. Bu noktada, Twitter’ın istatistiklerini kullanıp, hitap edilen kitlenin en çok ne zaman aktif olduğunu öğrenmek gerekiyor.

Aynı şekilde tweetin aldığı beğeni ve retweet sayısı, daha çok kullanıcıya hitap etmesini sağlıyor. Çünkü takip ettiğiniz kişinin beğendiği tweet bile çoğu zaman ‘’x kişisi bu tweeti beğendi’’ şeklinde sizin timeline’ınıza düşüyor.

Instagram

Aktif olan sosyal medya platformları arasında popülerliğini hala koruyan Instagram, diğer platformlara benzer algoritma yöntemlerini de kullanıyor. Facebook’taki gibi, bir kullanıcının gönderi üzerinde geçirdiği zaman, o gönderinin daha fazla insana gösterilmesinde etkili oluyor. Aynı şekilde DM aracılığıyla gönderinin kullanıcılar arasında paylaşılması, like sayısı Instagram’ın gözünde gönderiyi paylaşan hesabın kredisini artırıyor.

Instagram aynı zamanda, kullanıcıların beğendiği gönderilere göre onların hangi alanla ilgili olduğunu anlamaya çalışıyor ve karşılarına o alanlarla ilgili gönderiler çıkartıyor. Instagram’ın ‘’keşfet’’ sayfasının algoritması da basitçe buna dayanıyor.

Linkedln

Bahsettiğimiz diğer sosyal medya platformlarından, amaç olarak ayrılan Linkedln için ‘’network’’ en önemli konulardan biri. Linkedln’de network ağını olabildiğince fazla insanla genişletmek, o insanların tanıdığı diğer insanlarla etkileşim kurmak için iyi bir yöntem.

Linkedln aynı zamanda profil içeriğine de önem gösteriyor. Profildeki kişisel bilgi alanlarının hepsinin doldurulması, gerçek bir profil fotoğrafı kullanılması; daha çok insana ulaşma yolunda anahtar rol oynuyor.

Kaynak için tıklayınız