Gazetecilik her geçen gün daha dijital bir hal alıyor. Bu süreç, gazetecilerin belli becerileri öğrenmesini gerektiriyor: Cep telefonuyla video çekimi, fotoğraf seçimi, kullanıcı katkılı içerik oluşturma, radyo, televizyon ve internet sitesine multimedya haberler yapmak ve benzeri gibi. Peki, bu dönüşümün gazetecilik dünyasına getirileri nasıl oldu, gazeteciliği kötü etkilediği yönler nasıl şekillendi buyrun birlikte inceleyelim.
Bugün birçok gazetecinin dijital platformlarda yer almasının en büyük sebeplerinden biri ekonomi olarak karşımıza çıkıyor. Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde zaman zaman görülen ekonomik krizler çoğu zaman medya mensuplarının işlerinden olmasına sebep oluyor. Hâlbuki gazeteciler çok da fazla bir yatırıma ihtiyaç duyulmayan dijital platformlarda hem daha çok okuyucuya hitap ederlerken hem de daha dinamik bir yapının içinde kendilerine çalışma alanı oluşturuyorlar. Anlık gelişen durumlar hemen o anda haber haline gelip kitlelere yayılabiliyor.
Fakat internetin icadıyla artık diğer medya kanalları önemini ve etkisini yavaş yavaş yitiriyor ve bunların arasında en büyük kan kaybını yaşayan mecra gazeteler olarak göze çarpıyor.
İnternet bu kadar yaygınlaşmışken avantaj gibi görünen birkaç madde bir anda bu sektörün kalitesini ve güvenilirliğini kötü etkileyecek dezavantajlara dönüştü;
İnternetin ucuzlayan bir teknoloji haline gelmesi!
Bunun gazeteciliği kötü etkileyen hiçbir yanı yokmuş gibi gözükse de aslında ucuz bir mecrada rakip yarışları çok daha sert geçiyor. Herkes ucuza kâr etmenin yollarını ararken, bir haber kanalı olarak bu yarışa dâhil olmanız için reklamlara yoğun yatırım yapmanız ve aradan sıyrılmanız gerekir. Peki bunun sebep olacağı sorun nedir? Reklamlara gömülü haberi aradığınız bir haber sitesi… Bunun yanında “tık” savaşları da bir diğer etken. Size haberi tıklamanız için çarpıcı başlıklar veren dijital haber kanalları, sayfanın içinde büyük hayal kırıklıklarına ev sahipliği yapmaktan -işte tam da bu ucuz ve çekişmeli pazar içinde- hiç çekinmiyorlar. Yani yeter ki tıklayın, ne öğrendiğinizin, haberi alıp almadığınızın çok da bir önemi yok.
Sansürlenmesi ve ayıklanması güç bir mecradır!
Tam da bu noktada internete neden “web” yani ağ dendiğini çok daha iyi kavrıyoruz. Bugün Twitter’da sansürlenen ve erişime kapatılan bir haber yarın başka bir haber kanalında önünüze düşüveriyor. Öyle ki haberin doğruluğunun bile bir önemi kalmıyor. Fısıltı gazetesinden bir söylenti gün yüzüne çıktığında, yüzlerce fotoğraf, ünlem işaretleriyle biten iddialı cümleler çoktan web sayfalarında yerini almış hatta ağdan ağa yayılmış her yeri sarmış oluyor bile. Bu noktada bir diğer iş alanı karşımıza çıkıyor; haber doğruluğunu teyit mecraları!
teyit.org adresini bilmeyen yoktur. Bir arz talep meselesi olan yanlış bilgi kalabalığının olduğu bu kaosun içinde doğru bilgiye ulaşmanın en kolay yollarından biri bu sitelerde haberi aratıp objektif bir açıdan yorumlanan ve iki kanalı karşılaştıran bir sistemden doğru bilgiye ulaşmaya çalışmaktır. Arz talep meselesi olmasının sebebi ise arz-talep denkleminin talep tarafıdır. Sayısı giderek artan sahte “haberlere”, propagandalara ve bilgi ekosistemini kirleten başka yalanlara ilişkin arzın nitelikli taleplerle dengelenmesi gerekiyor. Bu da, gerçek ile düzmece arasındaki ayrımı bilmek, sorumluluğumuzun bilincinde olarak paylaşım yapmak vb. yöntemleri karşımıza çıkarıyor. (teyitpedia, 2019)
Tabii ki asla reddedemeyeceğimiz bir gerçek de gün gibi önümüzde; bilişim ve telekomünikasyon gibi teknolojilerin hayatımıza girmesiyle birlikte, okuyucuların geleneksel medyadan elde edemedikleri bir özgürlük etkileşimi mümkün kılındı. Önünde bir bilgi okyanusu olan okuyucu, izleyici veya dinleyici bu özgürlüğün bedelini dikkatini eskiye oranla beş kat daha fazla devreye sokarak ödüyor. Çünkü artık önüne ayıklanıp temizlenip gelen kabuksuz bilgi yerine bir altın madeni sunulmakta.
Dijital gazetecik ile birlikte, sisteme ayak uyduramayan gazetecilerin ve onların iş ortaklarının başına neler geldi bir göz atalım;
- Okuyucular haberi internetten bedavaya temin edebileceklerini öğrendikten sonra gazetelere para vermeyi bıraktı.
- Benzer içerikler ardı ardına geldi, objektiflik tüm haber kanallarının tekelleşmesi sonucuyla sona erdi. Geleneksel haberciliğin başrol oyuncuları halkın güvenini ve kendi prestijlerini kaybetti.
- “En güzel haber” kavramının içini dolduran etkenler değişti. Bugün haberin suyunu minimum detayla sıkabilen ve kitlelere taze taze servis edebilen, onları yormayan basın organları ana sahnede yerini almaya başladı.
- Kitleler bilinçlendi. Kandırması güç bir hal aldı. Yalan haberlerin alet edildiği propaganda ve güç gösterilerinin başarısı, yerini zeki, kullanışlı iç görüler yakalayabilen kampanyalara bıraktı. Propaganda haberciliği gücünü kaybetti.
- İnternet üzerinde dolaşan espriler, esnek ve EQ kabiliyeti gelişmemiş gazetecilerce yanlış anlaşıldı ve gazetenin sütunlarında, televizyon haber kanallarında yer verdi ve ortaya komik durumlar çıktı.
https://www.takvim.com.tr/webtv/video-haber/video/atv-a-haberden-o-haber-icin-ozur
Bu yazı bize işimizin yani iletişimin temelini bir kere daha hatırlatıyor; entelektüel birikim, iyi beslenmiş bir EQ ve dijital şuur!
Kaynaklar:
https://www.academia.edu/7262829/GELENEKSEL_GAZETEC%C4%B0L%C4%B0K_KAR%C5%9EISINDA?auto=download
https://www.bbc.co.uk/academy/tr/collections/digital-journalism-tr