Saat sevenlerden, akıllarına gelen ilk firmaları saymak istesek büyük ihtimalle çoğundan alacağımız yanıtlarda onun adı olurdu. Evet, Dünya’da sportif tasarımla, prestiji en iyi harmanlayabilmiş markaların birinden bahsediyoruz: Tag Heuer. Kökeni 1860 yılına dayanan İsviçre menşeili Tag Heuer, günümüzde de saat üreterek faaliyet göstermeye devam ediyor.
Bu köklü şirketin arkasındaki en önemli ismin, Heuer Watch Company’nin kurucusu Edouard Heuer olduğunu söylemek yanlış olmaz. Nitekim Edouard, İsviçre’nin St-Imier kasabasında bulunan küçük bir saat atölyesini, kısa sürede üne kavuşturup Dünya’nın en büyük saat firmalarından birine çevirme başarısını göstermişti.
Başarı Getiren Teknik Bilgi
Peki Edouard Heuer’in bu başarısının altında ne yatıyordu? Elbette teknik bilgi ve yenilikleri harmanlayan zekası. 1800’lü yılların sonuna doğru kronograf üretimini basitleştiren ‘’salınımlı pinyon’’ adlı buluşa imza atan Edouard, bu buluşun patentini alarak daha o yıllardan saat dünyasına adını yazdırdı.
Spor Atılımı
Edouard’a asıl popülerlik kazandıran olaylardan birisi ise spor alanındaki atılımlarıydı. 1900’lü yılların başlarında, zamanın iyi ölçülebilmesi en çok spor alanında ihtiyaç duyulan şeylerden biriydi. Edouard, bu dönemde olimpiyatlar ve yarış sporları için saat ve kronograflar üretmeye başladı. Üretilen ürünlerin o dönemki başarısı, Heuer’e daha da büyük saygınlık kazandırdı.
Uzaya Çıkan İlk İsviçre Saati
Takvimler 1962 yılını gösterdiğinde, ilk Amerikan yörüngesel uzay uçuşunu gerçekleştirmek amacıyla ‘’Friendship 7’’ adlı uzay gemisi fırlatılmıştı. Uzay gemisinin başında bulunan John Glenn’in kolunda ise ‘’Heuer 2915A’’ adlı kronometre bulunuyordu. Böylece Heuer, Uzay’a çıkan ilk İsviçre menşeili saat olarak tarihe bir kez daha geçti.
Şirket 1985 yılında TAG holdinge satıldı ve ‘’TAG Heuer’’ olarak yoluna devam etti. Günümüzde de hala atılımlarına devam ediyor.