18 yıl önce Menderes Utku ve Muzaffer Yıldırım tarafından kurulmuş olan Mars Cinema, 800 milyon dolar karşılığında Güney Koreli CJ CGV Corporation’a satılmıştı. Yılda 670 milyon hasılat yapan ve Türk sinema pazarının %50 gibi yüksek bir payla liderlik eden Mars Cinema Grubu, geçtiğimiz Aralık ayında Cem Yılmaz, Ata Demirer, Oktay Kaynarca, Şahan Gökbakar, ve Yılmaz Erdoğan gibi Türk yapımcılar  bilet fiyatları ile alakalı olarak ciddi bir ile kriz yüz yüze geldi. Paydaşların arasında “Patlamış Mısır” krizi olarak adlandırılan bu sorunu PR Outlet+ olarak mercek altına aldık.

Sinema endüstrisinde geçmişten günümüze yapımcılar, dağıtımcılar ve salon sahipleri arasında yapılan sözleşmeler %50 pay almak üzerine dayanır. Bilet başına kazanılan paranın yarısı yapımcı ve dağıtımcı, kalan yarısı ise salon sahibi tarafından alınır. Krizin başlangıç noktası ise Mars Sinema Grubu’nun hem salon sahibi hem de dağıtımcı rolüne sahip olmasından kaynaklı. Türk sinema pazarının yarısına tekel olarak sahip olan CGV Mars satılan bilet fiyatının yarısından fazlasına sahip oluyor, film yapımcılarına ise en fazla %40’lık pay veriliyordu.

CGV Mars’ın sinema endüstrisinde iyice tekelleşmesi sonucunda yapımcılara promosyonlu bilet satarak daha da az pay vermeye başlaması Türk yapımcıların Mars’ı boykot etmesine sebebiyet verdi. Örnek olarak 20 liraya satılacak bir bilet 10 lira üzerinden belirleniyor ve kalan 10 lira mısır-kola promosyonu üzerinden satılıyor. Finansal büyümeye yönelik bu hareket sonucu yapımcılara verilmesi gereken 10 lira sinema sahibi tarafından paylaşılıyor, mısır-kola üzerinden satılan 10 lira ise direk olarak CGV Mars’a kalıyordu. Bilet parasının %60’ını alan, filmler başlamadan istedikleri kadar reklam koyan CGV Mars’a, mısır-kola üzerinden kesilmeye çalışılan pay sonucu önde gelen Türk yapımcılar tarafından boykot edilmişti.

Boykotun varan biri olarak Yılmaz Erdoğan yakın zamanda çıkması beklenen Organize İşler 4: Sazan Sarmalı filmini Netflix platformu üzerinden piyasa sürmüştü. CGV Mars Grubu’nun Kurumsal İlişkiler Direktörü olan Aslı Irmak Acar’ın Cengiz Semercioğlu ile yaptığı röportajda “Seyirciyi filmsiz bırakmayız… Cem Yılmaz olmazsa, başka Cem Yılmaz’lar çıkar, onlar film çekmezse çekeni bulacağız” ifadeleri yaşanılacak bu kriz için geri dönüşü olmayacak bir noktayı işaret eder nitelikte idi. Cem Yılmaz ise Kurumsal İlişkiler Direktörünün bu sözlerine Twitter üzerinden cevap vermişti.

Bir sinema şirketinin en büyük paydaşlarından olan yapımcıların, şirketin finansal gidişatı üzerinde oldukça yüksek etkide olduğu göz ardı edilemeyecek bir durum çünkü yapımcılar, özellikle Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Yılmaz Erdoğan gibi figürler toplumsal algıyı etkileyebilecek itibara sahip. Birbirini etkileyebilen iki büyük paydaşın CGV Mars’a uyguladıkları boykotun 10 gün içerisinde 20 milyon lira gibi bir zaiyata sebep olduğu istatistiklere yansımıştı. Üstelik CineMaximum son 7 yılın en düşük izleyici kitlesine gerilemişti.

Krizin politik ve yasal atmosferi nasıl etkilediğine ise tüm sinema endüstrisi tanıklık etti. Meclis’te çıkan yasa göre dağıtımcılar artık yapımcılardan habersiz bilet kampanyası uygulayamayacak. Yasa Temmuz 2019’da yürürlüğe girecek. Boykotun devam eden sürecinde Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik 6 ve Cem Yılmaz’ın Karakomedi Filmler’i bir diğer dağıtım şirketi olan UIP ile anlaşılması sonucunda önceden belirlenmiş tarihlerinde vizyona çıkacak. Kanunun 2 Temmuz’da yürürlüğe girecek olmasına ise Cem Yılmaz “Evet kanun çıktı ama Temmuza kadar ne çalarsam” tweetiyle tepki gösterdi. Krizin ilerleyen süreçlerini takip etmeye devam edeceğiz.