Sosyal sorumluluk, kamu sektörü, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarını ortak payda da toplayan, bir amaç için birlikte olmaya yönlendiren, topluma hizmet götürme işlevini gerçekleştiren bir kavramdır. Halkla ilişkiler ise ‘yarar sağlayan iki yönlü iletişime dayalı, dürüst ve sorumlu bir şekilde kamuoyunu etkilemeye yönelik planlı çalışmalardır.’
Ayrıca halkla ilişkilerin rolü herhangi bir gerilim duygusu yaratmadan, güvenirlilik, kamu güveni, adil davranışlar çerçevesinde toplum ve örgütler arasındaki iletişimi sağlamak olarak tanımlanır.
Halkla ilişkilerde sosyal sorumluluk kavramı, halkla ilişkiler çalışanının görevini yaparken toplum çıkarlarına, kişinin değerlerine karşı dürüst davranılmasını gerek kılar. Sosyal sorumluluk ilkesi, bir kurumun ekonomik ve yasal şartlara uygun bir çalışma stratejisi izlemesidir. Sosyal sorumluluk halkla ilişkilerin bazı olumlu yanlarına; toplumdaki tüm bakış açılarını ele almaya çalışmasına, yanlış yazılan bilgilerin doğru bilgi ile değiştirilmesindeki çabaya, kamu onayının ve yararını ön planda tutmasına ve insanların refahını arttırma çabasına destek olur.
Halkla ilişkilerde sosyal sorumluluk ilkesi stratejik bir öneme sahiptir. Kurumlar ilişkili olduğu toplumsal yapıların beklentileri için cevap verme şekillerinde ortaya koyarlar.
Bu nedenle kurumlar hedef beklentilerini sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde gerçekleştirilen bazı stratejik davranışlarda bulunabilirler. Simmons’ şu ifadesiyle ‘Bu stratejiler aktif olmayan strateji, tepkisel strateji, proaktif strateji ve etkileşimli stratejidir.’ diye eklemiştir.
Sonuç olarak halkla ilişkiler, kar amacı gütmeden doğrudan kuruma çıkar sağlamadan, bazı aktivitelerde sosyal sorumluluk bilinci ile hareket etmelidir. Bunun sonucunda halkla ilişkilerin etik performansı ortaya çıkmaktadır. Halkla ilişkiler etiği bağlamında sosyal
sorumluluk kavramı; çevreye zarar vermemek, güvenilir hizmet sunmak, toplumun yaşamına katkıda bulunmaktadır.
Kaynak için Tıklayınız.