Geçtiğimiz ay hepimizin bildiği üzere Kızılay’ın ismi bir kriz ile lekelenmişti. Başkent Gaz’ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na yaptığı 7 milyon 925 bin dolarlık bağış ortaya çıktığında herkesin Kızılay’a olan güveni sarsılmıştı. Bununla birlikte herkes olayın ana karakteri olan Kızılay’dan olayla ilgili açıklama bekliyordu.
2017 yılında Başkent Gaz Kızılay’a yüklü miktarda bir bağışta bulunmuş fakat bu yapılan bağışta bir de şart konulmuştu. Belirtilen şart ise bağışlanmış olan 8 milyon doların yalnızca 75 bin dolarının Kızılay faaliyetleri için kullanılabileceği, geri kalan 7 milyon 925 bin doların ise yapılacak bir protokol ile Ensar Vakfı’na aktarılması gerektiğidir.
Belgede de görüldüğü üzere Başkent Gaz Kızılay’ı köprü olarak kullanarak Ensar Vakfı’na yurt inşaa etmeleri için bağışta bulunmuştur. Fakat herkesin aklındaki soru şu ki neden Başkent Gaz bu bağışı direkt olarak Ensar Vakfı’na değil de Kızılay aracılığı ile yapmayı tercih etti?
Kızılay söz edilen iddiaları doğruladı
Gazeteci Celal Eren Çelik’in yapılan bağışı ortaya çıkarmasıyla başlamış olan olay gittikçe büyüyerek kriz haline geldi. Hal böyle olunca Kızılay bir açıklama yapmak durumunda kaldı fakat yaptığı açıklamalar da verdiği cevaplar da büyük çoğunluğu ikna etmeye yetmedi. Kızılay bu krizin ilk aşamasında söz edilen iddiaları yalanlamayarak doğru bir adım atmış olsa da bunu yanlış yollarla yapmaya çalıştı. Durum bu kadar büyük bir kriz haline gelmiş ve itibari bu kadar zedelenmişken kamuoyuna ithafen bir basın toplantısı veya bir basın bülteni yayınlaması gerekirken haberin ortaya çıkmasını sağlamış olan gazeteci Celal Eren Çelik’e şahsi mail adresinden özel açıklama yapmakla yetinmişti.
Kızılay yalnızca Celal Eren Çelik üzerinden bir açıklama yapmak ile yetinmiş olsa da göndermiş olduğu belgeden bu yapılan bağışın 7 milyon 925 bin dolarlık kısmının Ensar Vakfı’na aktarıldığını doğruluyordu. Fakat hala Başkent Gaz’ın bu bağışı neden Kızılay’ı köprü olarak kullanarak gerçekleştirdiğine dair bir cevap verilmemişti.
Daha sonrasında kamuoyuna açıklama yapma gereği duyan Kızılay Celal Eren’e yollamış olduğu belgeye benzer bir açıklamayı Twitter hesabı üzerinden kamuoyuna paylaştı.
Bu yapılan açıklama ile yine asıl merak edilen soruya bir cevap alınamamışken haberlerde Başkent Gaz’ın bağışı doğrudan Ensar Vakfı yerine Kızılay aracılığıyla yapmasının sebebinin vergiden muaf tutulması için yapıldığı iddia ediliyordu.
Başkent Gaz 2017’de hiç vergi ödememiş
Cevap alınamadıkça irdelenmeye devam edilen konu üzerine gün geçtikçe yeni buldular elde edilmeye başlandı. Şirket sahibi Mehmet Torun’un ‘’Aktardığımız para vergi kaçırmak değil, misli ile fazlasını ödedik.’’ Açıklaması üzerine yapılan araştırmalar dediklerini yalanlar nitelikteydi. Kızılay başkanı Kerem Kınık bağışa aracılık ettiklerini doğrularken ‘’Şirket Vergi kaçırmamıştır, vergiden kaçınmıştır.’’ açıklamalarıyla gündeme bomba gibi düşmüştü. Vergi kaçırmanın ve vergiden kaçınmanın tamamen farklı olduğunu öne süren Kınık’ın açıklamaları üzerine Başkent Gaz’ın sahibi Torunlar Holding’in patronu Mehmet Torun bağışı Kızılay’ı köprü olarak kullanarak gerçekleştirerek vergi kaçırdığı iddialarına ‘’8 milyonun çok üzerinde bir vergi ödedik. Burada vergi ile alakalı bir sorun yok, kamu yararı vardır.’’ Diyerek açıklamada bulunmuştu. Maalesef ki yapılan açıklamalar bir kere daha gerçeği yansıtmıyordu. Başkent Gaz’ın üç yıllık vergi matrahını gösteren belgeye göre bağışın yapıldığı 2017 yılında şirket tek kuruş vergi ödememiş.
Mehmet Torun “vergi ile ilgisi yok” dese de, 2016 da kâr eden, bağış yapıldığı yılın bir yıl sonrası olan 2018’de 83 milyon TL gelir beyan eden şirketinin, 2017’de nasıl zarar ettiği merak konusu oldu. Bu durumun tek açıklaması ise bağış parasının millet hazinesine gitmek yerine yandaş vakfın kasasına aktarılmış olmasıdır.
Sonuç olarak paylaşmış olduğu belgelerle ve Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın yapmış olduğu kaçamak açıklamalarla iyi bir kriz iletişimi örneği sergilemeyen Kızılay bu kriz ile kelimenin tam anlamıyla çok kan kaybetti. Bağış yoluyla devamlılığını sürdüren bir sivil toplum örgütü olduğunu göz önünde bulundurursak yaşanmış olan bu krizden sonra kamuoyunun güvenini yerle bir etmiş bu sebeple de bundan sonraki süreçte insanların Kızılay’a bağış yapacakken iki kez düşünmesine sebep oldu.