1. Kriz nedir? Bir sorun ve kriz arasındaki fark nedir?

Kriz, bir kurum için beklenmeyen, belirsizliği beraberinde getiren ve kurumun sağlıklı işleyişini tehdit eden bir durum olarak tanımlanabilir. Kurumlar günlük işleyişlerinde çeşitli sorunlarla karşılaşırlar ancak bu sorunların yarattığı olumsuz etkiler kriz ile kıyaslandığında çok daha ufak çaplıdır. Öte yandan, krizler, sorun olarak nitelendirilen bir durumdan çok daha karmaşıktır. Bir diğer deyişle, krizler çok boyutludur ve kurumun çevresindeki pek çok aktörü de etkiler.

  1. Kriz yönetimi nedir? Bir kriz kısaca nasıl başarıyla yönetilir?

Kriz yönetimi, karşılaşılabilecek olası krizlerin tespit edilmesi ve bu senaryolar üzerinden de hazırlıkların yapılmasını kapsar. Kriz yönetimi, tüm diğer yönetsel fonksiyonlarda olduğu gibi araştırma ve çevre analizi ile başlar. Öncelikle iç ve dış çevre, olası/potansiyel krizler doğrultusunda taranır ve incelenir. Sonrasında alternatif senaryolar öncelik ve olasılık üzerinden sıraya konur ve her bir senaryo için aksiyon planları hazırlanır.

Bir krizin başarı ile yönetilmesinin ardında tek bir reçete yoktur; çünkü farklı türde, kapsamda ve ölçekte krizler vardır. Ancak makro bir bakış açısından değerlendirecek olursak, krizlerin başarılı yönetilebilmelerinin ardında: (a) detaylı ve geçerli ön araştırma; (b) hazırlıklı bir kriz takımı (c) soğukkanlı ve etik değerler ekseninde hareket eden bir yönetici; (c) kriz iletişiminde donanımlı bir ekip; (d) paydaşları gözeten ve kollayan bir yaklaşım; (e) sorgulayan, yenilikçi ve değişime açık bir liderlik sıralanabilir.

  1. Şirketler veya kurumlar, olası krizlerden kaçınabilmek için ne gibi politikalar izlemeliler?

Krizlerden kaçınmaya çalışmak doğru yaklaşım olmayabilir. Bir krizden kaçmaya çalışmak tahmini krizlere odaklanmak ve öngörülemeyen diğer krizlere açık kapı bırakmak demek olabilir. Kriz planları hazırlamak ve olası krizler için senaryolar üzerinde çalışmak, kurumların önemli kaslarını geliştirir ve farklı kategorilerde yer alan krizlerle karşılaştıklarında sudan çıkmış balığa dönmemelerini sağlar. Öte yandan kriz hazırlıkları öncesinde yapılan iç-dış çevre analizleri kurumların zayıf ve güçlü yanlarını tanımalarına ve kendi bünyelerinde birtakım değişiklikler yapmalarına da olanak sağlar.

  1. Sizce her krizin fırsata çevrilebilme potansiyeli var mıdır?

Her krizin, fırsata çevrilebilme potansiyeli olmadığını düşünüyorum. Ancak krizlerin uzun vadede toplumlar, kurumlar ve bireyler üzerinde farkındalık geliştirdiğini; bu farkındalığın da iyileşme ve inovasyon olarak karşılık bulduğunu düşünüyorum.

  1. İçinde bulunduğumuz çağ ve teknoloji, krizlerin seyrini sizce nasıl etkiledi?

Teknolojik karmaşıklık ve iletişim ağlarının karmaşıklığı kriz potansiyelini arttırmakta. Krizlerin sayıca artması şiddetinin de artacağı anlamını taşımıyor. Yüksek etki potansiyeli taşıyan krizlerde hem teknolojik karmaşıklık düzeyinin yüksek olduğunu, hem de mevcut ortamda belirsizliğin hüküm sürdüğünü görüyoruz.

  1. Son 5 yıl içerisinde aklınızda kalan başarısız bulduğunuz bir kriz yönetiminden bahseder misiniz?

SOMA Holding bünyesindeki SOMA Kömür İşletmeleri AŞ.’nin, 2014 yılında yaşanan maden faciası karşısında verdiği tepkileri belleğimden silmekte güçlük çekiyorum. Benim için son 5 değil son 15 yıl içerisindeki en trajik kriz yönetimi örneğidir.

  1. Son 5 yıl içerisinde olumlu olarak aklınızda kalan, en başarılı bulduğunuz kriz yönetimi hangisidir?

2019 yılında Yeni Zelanda’da Nur ve Linwood camilerine yapılan terör saldırısı sonrasında Jacina Ardern ve ekibinin kriz iletişimini başarılı buluyorum. Özellikle terör saldırısı kurbanları ve ailelerine karşı tutumu ve önderlik ettiği empati ve kardeşlik kültürü Jacina Ardern ve hükümetini benim gözümde bir üst mertebeye taşıdı.