Pandemi ile şirketlerin birçoğu uzaktan çalışma düzenine geçerken, bu durumun en önemli yan etkisi olarak yaratıcı çalışmanın azalması görülüyor. Çalışanların birbirinden etkilenerek daha farklı fikirler yaratması, yaratıcı çalışmaların temelini oluştururken, uzaktan çalışmada bu sürekli etkileşim ortamı sağlanamıyor. Periyodik olarak yapılan video konferanslarda ise kişiler zorunlu ve planlı bir süreçte ilerliyor. Bu durum da yaratıcılığı kısıtlıyor. Ancak bu durumu da değiştirmeye çalışan ve video konferans sürecinde yaratıcılığı tetikleyen stratejiler de mevcut.

Video konferanslarda daha başarılı bir yaratıcılık için ön çalışmalar önemli bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Kişilerin toplantı öncesinde hazırlanması, içerikler hakkında bilgi geliştirmesi ve bu konularda akıllarına gelen fikirleri not etmesi, toplantı sırasında hızlı bir biçimde etkileşimi artırabilecektir. 

Diğer yandan, görüşmelere katılan sayısı da yaratıcı süreçleri önemli şekilde etkiliyor. Çok katılımcı olan toplantılarda çalışanlar daha az katılımcı olabiliyor, bu nedenle önemli birkaç figür harici katılım azalıyor. Ancak toplantı katılımcıları kısıtlı tutulduğunda, tüm katılımcılar daha fazla katkı yapmaya başlıyor. Bu da yaratıcı içeriklerin oluşumuna fayda sağlıyor.

Video görüşmelerin önemli bir sorunu da konu dışına sapmak. Bu durumda katılımcılar odağını kaybederken, farklı işlerle uğraşmaya başlıyor. Aynı odada bulunulmadığı için bu tamamen bir kopma da yaratıyor. Toplantıların odaklı kalması sağlandığında kişiler daha faydalı katkılar koyabiliyor.

Toplantılarda kameranın açık bırakılması da kritik bir konu. Kişiler kamera ve mikrofon kapalı olduğunda kolaylıkla farklı işlere kayabiliyor. Bu da eksik katılım yaratıyor. Herkesin kameralarının açık olması ise fiili olarak toplantı katılımını destekliyor. Daha fazla katılım ise yaratıcı süreçlere daha farklı fikirlerin belirtilmesini sağlıyor.

Kaynak İçin Tıklayın.