Covid-19 için geliştirilen aşılar, geleneksel protokolleri hızlandırarak daha çabuk bir ürün ortaya koymaya çalıştı. Pandeminin büyük etkisi ve yarattığı tehdit, firmaları ve onaylayıcı kurumları prosedürlerde esneme yapmaya zorladı ve bu nedenle farklı açılardan daha az kontrol edilmiş ürünler ortaya çıktı. Aşı çalışmaları yürüten ve ürününü 2021 başında çıkaran Johnson&Johson ise bu süreçte problem yaşayan firmalardan oldu. Çıkan aşıların farklı sorunları olsa da, J&J’in aşısında ortaya çıkan kan pıhtılaşması sorunu, aşının yapılmasını durdurdu ve marka için bir krize dönüştü.
İlaç sektörü haricinde hijyen ürünleri alanında da son tüketiciye hizmet sağlayan Johnson&Johnson, krizin diğer iş kanallarına sıçraması tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Buna uygun şekilde engelleyici bir iletişim süreci yürütmek zorunda kalan firma, paydaşlarını sürekli bilgilendirici bir strateji izleyerek, markanın aktif bir süreç yürüttüğünü gösterdi. Şirketin eczacılık ürünleri sorumlusu üzerinden yüksek seviyede bir temsil yaratan Johson&Johnson, aşının durdurulması ile ilgili yoğun bir medya iletişimi sürdürdü. Öncelikle gerçekleşen sorunlu vakaları istatistiki bir biçimde paylaşan şirket, herhangi bir ölüm olmadığını belirtti. Ayrıca günlük olarak bülten yayınlayarak test durumları, devlet ile ilgili iletişim ve şirket için çalışmaları paylaştı. Bununla birlikte şirketin farklı yetkilileri konferans görüşmeleri ile medyaya şirketin durumunu açıkladı.
Markanın en önem verdiği konulardan birisi ise eczacılık ürünleri ile hijyen perakendesi ürünlerini algı olarak ayırmak oldu. Sağlık alanında insanların çok titiz olduğu kabul edilerek, hijyen ürünlerinin tamamen bağımsız bir birim olduğu paylaşıldı. Destekleyici olarak şirketin ürünlerinde yapılan tüm testler şirket sitesi üzerinden erişilebilir hale getirildi ve paydaşlar ile paylaşıldı. Bu sayede olası aşı krizi engellenerek markanın zararı ortadan kaldırıldı.
Kaynak İçin Tıklayın.
