Tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 salgını birçok şirket ve sektörün işleyişini hızla değiştiriyor. Yeni düzenlemelere ve güvenlik önlemlerine uyum sağlamanın mecburi olduğu bu süreçte çalışma stilini yeni şartlara göre şekillendiren sektörlerden biri de halkla ilişkiler oluyor. Pandemi öncesine kadar geleneksel çalışma yöntemleriyle işlerini sürdüren PR uzmanları mevcut iletişim stratejilerini yeni şartlara göre uyarlayarak salgın krizinin yaratabileceği problemleri minimize ediyor. İşte pandemiyle dönüşen yeni PR trendleri;

Sanala taşınan etkinlikler

İnsanları bir araya getirerek teşvik etmenin en başarılı yollarından biri basın toplantıları, kongreler ve benzeri etkinlikler düzenlemektir. Pandemi sürecinde tüm bu verimli etkinlikleri sanala taşımak zaman zaman zorlukları olsa da insanların bir araya gelerek etkileşimde kalmalarını destekliyor. Programlarda daha fazla esnekliğin mümkün olduğu sanal etkinlikler marka bilinirliğini de büyük ölçüde artırıyor. Clubhouse gibi birçok platform salgın krizinde toplantıları ve etkinlikleri gerçekleştirebildiğimiz sanal mekanlar olarak göze çarpıyor. Çevrimiçi topluluklar oluşturduğumuz ve erişimin kolay olduğu sanal etkinlikler pandemi sonrası bile devam edecek gibi görünüyor. 

Sosyal medyanın artan önemi

Sosyal medya pandemi öncesinde de toplumun ayrılmaz parçalarından biriydi. Ancak salgın krizinin de etkisiyle birbirinden fiziksel olarak ayrı kalan bireyler temasta kalmak için sosyal medyayı bir araç haline getirdi. Facebook, Instagram gibi bilinen platformların yanı sıra özellikle Tiktok gibi kullanıcılara kısa ve ilginç içerikler sunan uygulamaların yıldızı bu dönemde parladı. Unutulmamalıdır ki insanlar sosyal varlıklardır ve birbirleriyle etkileşimde olmaları gerekir. Bu noktada bireylerin sosyalleşme ihtiyacını sosyal medya karşılıyor. Hal böyleyken de PR uzmanları da bu kitle üzerinde yoğunlaşıyor. 

Influencer kullanımı

Influencer’ların pazarlamadaki etkin rolü her geçen gün daha da artıyor. Pandemiyle birlikte sosyal medya kullanımının artmasıyla Influencer’lara olan ilgi de katlandı. Bunun sebebi covid-19 döneminde insanların sorunlarını çözmek için güvenilir ve erişilebilir kaynaklardan deneyim aramaları oluyor. Özellikle pandemi döneminde kullanıcılar üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olan bu kitleyi aracı olarak kullanmak da şüphesiz PR profesyonelleri için halka ulaşmanın ve mesaj vermenin en etkili yolu oluyor. 

Erişim kolaylığı

Pandemi krizinin PR sektöründe dönüştürdüğü dinamiklerden bir diğeri de artan erişilebilirlik oluyor. Etkinliklerin çevrimiçi düzenlenmesi bireylerin bulunduğu konumun önemini azaltıyor. Böylece dünyanın neresinde olursanız olun internet bağlantınız olduğu sürece sanal olarak düzenlenen toplantılara ve diğer tüm aktivitelere katılmak mümkün oluyor. Coğrafi ve fiziksel engelleri aşan bu uygulamalar sayesinde erişilebilirlik de büyük ölçüde artıyor. 

Covid-19 salgını iletişim dünyasını dönüştürürken, pandemi sonrasında bu eğilimlerin kalması bekleniyor. Bu süreçte zaman zaman zorluklarla karşı karşıya gelinmiş olsa da keşfedilen öğrenme ve büyüme fırsatları halkla ilişkiler sektörünün kriz zamanlarında sürdürülebilir, uyarlanabilir ve dayanıklı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kaynak: https://inspireprgroup.com/insights/6-ways-covid-19-has-changed-the-public-relationsindustry/

https://www.forbesindia.com/article/weschool/pr-trends-during-the-covid19-pandemic/64633/1