Son günlerde Netflix’in en çok izlenen yapımı olan Don’t Look Up, günümüz dünyasında medya, ünlüler ve siyasilerin geldiği noktaları gösteriyor. Özellikle son 10 yılda iyice büyüyen iklim krizi hakkında konuşan profesörlerin, çevrecilerin ve bu konuda bilgi sahibi insanların pek de dikkate alınmamasını aklımıza getiren filmde, başrol Leonardo DiCaprio dünyaya 6 ay içerisinde çarpacak olan meteorun durdurulması konusunda dikkat çekmeye çalışıyor.
Yapılmış olan çalışma bu meteorun bir ‘’gezegen yiyen’’ olduğunu söylüyor. Bunun üzerine çalışmaları yapmış olan Profesör Randall Mindy ve öğrencisi Kate Dibiasky, Amerikan başkanından randevu alırlar ve başkan onlara inanmak istemez ve bunun kendi seçim kampanyası için kötü sonuçlar yaratabileceğini söyler. Sonrasında ise profesör ve öğrencisi kanal kanal gezerek bu faciayı engellemek isteseler de gelişen olaylardan sonra dikkate alınmazlar ve nihayetinde meteor dünyayı yok eder.
Filmin belki de en önemli özelliği, filmde olan karakterlerin çoğu, bize gerçek hayatta olan insanları hatırlatmakta. Örneğin filmdeki Amerikan başkanının meteor çarpma ihtimaline verdiği tepki ile Trump’ın iklim krizine verdiği tepkiler benzer. Yine Jonah Hill’in oynadığı ‘’başkanın oğlu’’ rolü ise bize Trump’ın damadını anımsatıyor. Ancak bütün karakterlerden en sansasyoneli olan ve ‘’meteoru patlatıp nimetlerinden faydalanalım’’ dedikten sonra bütün dünyayı felakete sürükleyen ve kendisini bir şekilde kurtaran çılgın, dahi, zengin iş adamı ‘Peter Isherwell’. Adeta günümüzün Elon Musk, Jeff Bezos ve Bill Gates karışımı gibi.
Film genel olarak medyaya güzel bir eleştiri yapmış ve insanların bazı konularla, çıkarları olmadığı sürece ilgilenmediğini gözler önüne sermiş. O konular her ne kadar hayati olsa dahi..
