Caz, dans, cinayet, hapishane, ün. Bu beş kavram “Chicago”yu düşününce ilk akla gelen kavramlardan. Bir avukat sayesinde de tüm bu kavramlar halkla ilişkilere bağlanıyor. Film, başarılı oyuncu kadrosu ve yönetmeniyle Chicago birçok ödüle sahip oldu. Bu ödüllere Akademi Ödülü de dahil. Catherine Zeta Jones, Reneé Zellweger ve Richard Gere’in muhteşem şarkı, dans ve oyunculuk performansını bu filmde göreceksiniz. Klasikleşmiş “All That Jazz” şarkısı ise filme unutulmaz bir açılış sahnesi yaratıyor.
Velma gösteri hayatında yer alan bir kadın, Roxie ise ona özenen bir kadındır. Velma sevgilisini ve ablasını öldürür, Roxie ise sevgilisini. İkisinin de yolları hapishanede son bulur ve ikisine yardım eden ortak bir avukatları olur, Bill Flynn. Bill için hukuk ve adalet yerine halkla ilişkiler ve paraya gönül vermiş bir avukat diyebiliriz belki de.
Film, müzikalden uyarlanmış ondan önce de kendisi de gazeteci olan Maurice Dallas Watkins’in senaryosundan uyarlanmıştır. Filmde gördüklerimiz aslında Watkins’in gerçekten şahit olduğu olaylardan esinlenmiştir. Roxie karakteri Beulah Sheriff Annan’ı, Velma Belva Gaertner’i, avukat Bill ise Steward O’Brian’ı temsil eder.
Filmde gazetecilik ve halkla ilişkiler arasındaki bağlantı eğlenceli bir dille sunuluyor. Avukat Bill, iki katil kadın için bir imaj ve repütasyon yaratıyor. Günümüzde doğru olmadığı artık kabul görmüşse de “there is no such thing as bad publicity” düşüncesini filmde görmek mümkün. Halkı doğru bilgilendirmekten çok müşterilerini göz önünde tutma taraftarı olan avukat sayesinde katil kadınların tanıtımı yapılıyor. Avukatın bu “halkla ilişkiler kampanyasını” nasıl yaptığını ise dans ve müzik eşliğinde göreceksiniz. Film hiçbir zaman yavaşlamıyor, sürekli müzik ve dansın içinde buluyorsunuz kendinizi. Eğer caz, dans ve biraz da entrika hoşunuza gidiyorsa bu filmi size tavsiye ediyoruz.
