Geçtiğimiz günlerde İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrenci kulüplerinden “Bilgi’li Girişimciler” tarafından da eğitimi düzenlenen günümüzün popüler konularından kriptoparalara bir bakalım. Peki nedir bu kriptoparalar? Süreç nasıl işler? Dünü, bugünü, yarını…

Mevcut finansal sistemin 2008 yılından itibaren derin bir krize girmesi ve aynı zamanda teknolojik gelişmeler kriptoparaların (cryptocurrency) doğuşu için uygun bir ortam yaratmıştır. Mevcut finansal sisteme alternatif geliştirme fikri, blokzinciri (blokchain) ve şifreleme teknolojileri ile mümkün hale gelmiştir. Tabi insanların bilgisayar, tablet ve akıllı telefon sahipliğindeki artış ile dünyanın her yerinden insanın aynı ağa bağlanmasını sağlayan internet hızındaki gelişim de bu tablonun tamamlanmasına büyük katkı sağlamıştır.

Kriptoparaların herhangi bir regülasyona, ülke, kişi veya kuruma bağlı olmaması ve kriptopara sahipliğinin anonim kalması bireysel bakış açısını da besleyen bir olgudur.

Kriptopara dendiğinde şüphesiz ilk akla gelen Bitcoin’dir. Daha sonra Etherium, Ripple, Litecoin, Dash gibi altcoin’ler gelmektedir ki bugün itibariyle dünya çapında sürümde olan toplam kriptopara sayısı 1.185’e ulaşmıştır. Bütün kriptoparaların piyasa değeri ise 170 milyar USD’ı aşmıştır.(Bitcoin ve her türlü altcoin istatistikleri için bknz. www.coinmarketcap.com)

Bitcoin

Satoshi Nakamoto takma adını kullanan bir veya birden fazla kişi tarafından yayımlanan bir makale ile Bitcoin’in teorik çerçevesi ortaya çıkmıştır. Bitcoin, Ocak 2009 tarihinde açık kaynak kodlu bir bilgisayar yazılımı olarak doğmuştur.

Bitcoin’in toplam arz miktarı 21 milyon adet ile sınırlıdır. Bugün itibarıyla dolaşımda olan Bitcoin miktarı yaklaşık 16,6 milyon adettir. 21 milyonluk sınıra ise 2140 yılında ulaşılması öngörülmektedir. Bitcoin’in piyasa değeri halihazırda 98 milyar USD’ı aşmıştır.

Bitcoin, “madencilik” adı verilen bir süreç sonrası üretilir. Bitcoin transfer işlemlerinin blokzincire işlenmesini ve böylece doğrulanması madenciler yapar ve bunun karşılığında Bitcoin cinsinden işlem ücreti elde eder. Teorik olarak isteyen herkesin madenci olması mümkün olmakla birlikte kişisel bilgisayarların CPU’sunun yetersiz kalması ve elektrik sarfiyatının büyük tutarlara ulaşması nedeniyle madencilik işi profesyonel bir nitelik kazanmıştır. Bitcoin madenciliği günümüzde Çinli birkaç şirketin tekeli altındadır.

Bitcoin alıp satmak ve transfer etmek için sanal bir cüzdan sahibi olunması gerekir. Her cüzdanın biri kamuya açık diğeri özel bir kodu (key) bulunur. Kamusal key, mevduat hesabımıza para gönderilmesi için gereken hesap veya IBAN numarası, özel key ise internet bankacılığında kullandığımız şifreye benzetilebilir.

Bitcoin veya diğer altcoin’ler kriptopara borsları yoluyla herhangi bir ulusal para kullanılarak satın alınabilir veya satılabilir. Her tür altcoin ile insanların birbirine para transfer etmesi veya ürün alım ve satımında kullanması mümkündür.

Blockchain (Blokzinciri)

Kriptoparaların arkasındaki teknoloji blokzinciridir. Blokzinciri, özetle, “middleman”i ortadan kaldırıp, her türlü işlemin “aracısız” yapılmasına imkan veren bir teknolojidir. İnsanların, tütekicilerin, satıcıların vs. güvenli bir aracıya (banka, noter, tapu…) ihtiyaç duymaksızın doğrudan birbirlerine bağlanmalarına ve güvenilir bir şekilde her türlü değerin (para, mal, hak…) değişimlerini yapmaya imkan tanır. Değer değişiminin güvenilir hale gelmesi için kriptografi kullanılır ve yapılan her türlü işlem isteyen herkesin görebileceği ve herhangi bir kişi ya da kurumun kontrolünde olmayan yani merkezi olmayan (dağınık, decentralized) bir dijital deftere (ledger) kaydedilir. Her bir kayıt bloku, hiç bir işlemin geriye dönük değiştirilebilmesine imkan vermeyecek şekilde her bir bloğu bir önceki bloğa şifreleme yani hash fonksiyon yoluyla bağlar ve kensitisiz bir zincir oluşturur. Blokzinciri, ihtiyaç oldukça yeni bir blok eklenmek suretiyle genişleyen bir veritabanıdır.

Blokzinciri teknolojisi, para, hak, mal ve mülk dahil olmak üzere değer içeren her tür işlem için kullanılabilir. Bu nedenle, internetin yarattığı teknolojik devrimden çok daha büyük ve geleceğimizi kökten değiştirecek (disruptive) bir teknoloji olarak değerlendirilmektedir.