Starbucks’ın al götür kahve sistemine hepimiz aşinayız. Bu sistem fast-food dünyasının ezberini bozacak ve kurallarını sarsacak nitelikte. Son yıllarda karşımıza yepyeni bir konsept ile gelen McDonald’s da bu düzene uyum sağlayabilmek amacıyla McCafe konsepti ile karşımıza çıktı.

Business Insider’ın haber içeriğine göre; McDonald’s geçen sene ABD restoranlarında başladığı bir uygulama ile espresso içecek serisi sunmaya başladı, menüdeki çeşitlilik de haliyle arttı: McCafe’lerde satılan vanilya cappucino, karamel macchiato ve americano menüye eklendi.

27 McDonald’s restoranında yapılan bir araştırmaya göre henüz iki şube yeni kahvelerin satışının beklentinin üzerinde olduğunu, yedi bayii yeni kahvelerin satışının düşük olduğunu ve on sekizi ise satışların beklentilerle örtüştüğünü ifade etti.  Bununla birlikte şube yetkilileri; kahveleri hazırlamanın çok zaman aldığını, kahveleri doğru yapmak için bir eğitimden geçmenin şart olduğunu, kahveleri hazırlamak için pahalı cihazlar aldıklarını fakat satışların bu giderleri karşılamadığını dile getirdiler.

Zevkler ve renkler tartışılmaz ama Starbucks, diğer kahve firmalarıyla kıyaslandığında bu konuda neredeyse en başarılı ve en popüler marka. Bunun dışında şube sayısı göz önüne alındığında  McDonald’s, kahve konusunda doğru ve istikrarlı adımlar atarsa bu sektörde önemli bir pay sahibi olabilir.

Eğer McDonald’s bu hedefine ulaşırsa ve bununla birlikte bir rekabet süreci başlarsa; yeni fırsatlar,  yeni kampanyalar ve ürün portföyünün artması tüketicilerin işine yarayacaktır. Rekabet kaliteyi doğurur, kalite de lezzetli kahveyi.