“Adamı hikayeye uyacak şekilde değiştirme, hikayeyi adama uyacak şekilde değiştir.” Siyasal bir kampanyada toplumun kabul etmeyeceği bir adayı, halkla ilişkiler çalışmalarıyla istediğiniz kadar halkın beklentisine uygun bir imaj çizerek yaratın, kişi sonuçta içinden geldiği gibi davranmak zorunda kalacaktır. Filmde halkla ilişkilerde “spin doctors” olarak adlandırılan iletişim uzmanlarının seçim kampanyalarının gidişatını nasıl değiştirebileceklerine şahit olacaksınız.
Yönetmenliğini David Gordon Green’in, yapımcılığını ise George Clooney’nin üstlendiği 2015 yapımı Bizim İşimiz Kriz (OurBrand is Crisis), 2005 yılında Rachel Boynton tarafından aynı isimle çekilen belgeselin sinemaya uyarlanmış hali. Başrollerinde Sandra Bullock, Zoe Kazan, Billy Bob Thornton gibi isimlerin yer aldığı film, bir grup Amerikalı politik danışmanın Bolivya başkanına seçimleri tekrar kazanabilmesi için yardım edişini konu alıyor.
Filmin anlattığı hikaye gerçek bir olaya dayanıyor. Bu olay 2002 yılında Bolivya Başkanı Gonzalo Sanchez De Lozada’nın ikinci kez aynı unvan için seçime girerken Amerikalı bir politik bilimci olan James Carville’ı yardımına çağırmasıyla başlıyor. Filmde Jane Bodine (Sandra Bullock) ve Pat Candy (Billy Bob Thornton) kendi adaylarının başkanlık seçimini kazanması için var gücüyle mücadele ediyor. Jane Bodine’in politik danışmanlık yaptığı aday despot ve baskıcı müdahaleleri sonucu insanların ölümüne sebep olan eski başkan Castillo. Pat Candy’nin danışmanlık yaptığı aday ise dinamik ve halk tarafından daha fazla sevilen Rivera.
Jane Bodine alkol ve depresyon sorunları olan bir karakter. Yıllarca politik danışmanlık yaptıktan sonra emekliye ayrılıp iki dağın arasındaki bir kulübede yaşıyor. ABD yetkilileri Jane’in ailesinin olmadığı ve kariyerinin kötü bir şekilde bittiğini gördükleri için kaybetmeleri durumunda başarısızlığı Jane’e yükleyebilecekleri için risksiz bir seçim olduğunu düşünerek Bolivya’daki seçimlerde danışmanlık için Jane’in kapısını çalıyor. Jane başta istekli olmasa da ona gösterilen gazete fotoğrafında, daha önce karşısında üç ya da dört kez seçim kaybettiği Pat Candy (Billy Bob Thornton) karakterini görüyor. Jane ona meydan okumak için, destekleyeceği adayın profili çok iyi olmamasına rağmen işi kabul ediyor. Yani işi kabul etmesinin altında kişisel sebepler yatıyor. Jane seçimi kazanmak için korku siyasetinin teşvik edilmesini söylüyor ve Bolivyalıları bir kriz yaratmak için ikna ediyor. Bu yarattığı kriz neticesinde başarılı oluyor ve seçimi adayına kazandırıyor.
Seçimler, siyaset, kahramanlık, propaganda, dünyada işler nasıl yönetilir gibi konuları işleyen Bizim İşimiz Kriz, evrensel bir oyunun farklı sahnelerde nasıl da aynı senaryo ile sergilendiğini hissettiriyor. Her şeyin aslında bir şirket gibi yönetildiğini, bu işin içindeki insanların da zamanla hırslarının esiri olarak bu oyuna dahil olduklarından bahsediyor. Mutlak zenginlik ve güç için başkalarına zarar vermeye başladığınızda oyuna dahil oluyorsunuz. Jane karakteri başta bunu kendine itiraf edemese de filmin sonuna doğru Pat’in ona söyledikleriyle bununla yüzleşiyor. Geçmiş seçimlerin birinde Jane, rakip adayın kızının uyuşturucu bağımlısı olduğunu kampanyasında kullanıyor, kız bundan dolayı intihar ediyor. Bu intihara aslında Jane sebep olmasına rağmen bu olay etrafta Jane’in de manipüle etmesiyle Pat’in ne kadar hırslı olduğu şeklinde yayılıyor. Pat, sırf adayının kazanması için kendi adayının kızını intihara sürüklemiş gibi gözüküyor. Pat bunu açıkça hiç yalanlamıyor ve Jane’e neden yalanlamadığını açıklıyor. Jane’in yüzüne karşı gerçekleri vuruyor. Pat, Jane’e, politik danışman olmasına karşın kendisini diğer politik danışmanlardan farklı gördüğünü, onlara aşağılayarak baktığını, aynı yozlaşmış şeyleri kendisinin de yapmasına karşın kendini erdemli ve diğer politik danışmanlardan yüksekte gördüğünü anlatıyor.
Kampanyalar nasıl manipüle edilebilir sorusuna cevap niteliğinde olan film, dünya üzerindeki tüm ülke vatandaşlarının izlediğinde kendi ülkelerini hatırlayacakları bir film. İzlerken hem hayretler içinde kalacak hem de keyifli vakit geçireceksiniz. İyi seyirler…