İlham verici videodan uzun metrajlı hikayelere kadar markalar, hedef kitleleriyle duygusal bir bağ kurmak için güçlü ve olumlu bir pazarlama içeriği oluşturma çabası içerisindedirler.

Daha ilham verici ve daha motive edici mesajlar, daha güçlü bir müşteri ya da hedef kitle oluşturulmasını sağlıyor… Bu çift taraflı iletişimde yalnızca büyük markalar değil, insanların arzularını ilham veren hikaye ve imgelerle öne çıkaran medya yayıncılarının, B2C ve B2B şirketlerin, sosyal medya fenomenlerinin ve düşünce liderlerinin de etkisi oldukça büyük…

Her birimiz markaların potansiyel müşterisi olarak, mutlaka çok sevdiğimiz ya da bağlılık geliştirdiğimiz markalar söz konusu. Bu bağlamda doğru bir algı yönetimi ile markalar müşterilerine “tüm hisleri” verebilir ve sadakati, daha iyi marka algısını yönlendiren duygusal bağları güçlendirebilir. İlham verici pazarlama gücü sayesinde, markalar müşterilerini büyütebilir ve birbirleri ile olan etkileşimi arttıracak etkiler yaratabilir.

Günümüzde rekabetin yüksek olduğu ve iletişimin bu denli çift yönlü ve sürekli hale geldiği noktada markalar için bu duygusal tepkiyi vermek çok önemlidir. Çalışmalar, tüketicilerin markaları değerlendirmek için öncelikle bilgi yerine onlarda uyandırdıkları duygulara göre hareket ettiklerini gösteriyor. İşte tam da bu noktada markaların arkasında bu mesajları verebilecek, doğru stratejileri uygulayabilecek ve bu konu da farklılık uyandırabilecek bir halkla ilişkilere ihtiyaç duyduğu kaçınılmaz bir gerçek. Küreselleşmenin etkisi ve artan rekabet her markanın kendi hikayesi ardında ilham veren güçlü bir mesaja ihtiyaç duyduğunu apaçık gösteriyor.