İnternet herkesin bildiği gibi çok boyutlu ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Öğrenebilmek, öğretebilmek ve eğlenebilmek için muthiş bir ortam olduğu gibi bilinçli kullanılmadığında aynı zamanda, yeterli seviyede önlem alınmadığı zaman risk ve tehlikelerle dolu bir ortam olarak da karşımıza çıkabilmektedir. İnternet ortamı sadece güvenlik boyutuyla risk oluşturmakla kalmayıp; özellikle mobil ve sosyal ağların getirdiği teknolojik fırsatlar da farklı risklere maalesef dönüşebilmektedir. En önemlisi çocukların ve genç bireylerin yoğun zaman geçirdiği mobil ve sosyal medya ağları, kişisel mahremiyetten siber zorbalığa kadar pek çok olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu durum çok sayıda hak ve hukuk ihlallerine sebep olmakta ve insanların gündelik yaşamında derin yaralara yol açmaktadır.

21. yüzyılda yaşanan teknolojik gelişimler okulların iyi vatandaş oluşturabilme sorumluluğunun yanısıra ‘dijital vatandaş’ yetiştirme sorumluluğunu da beraberinde getirmiştir. Öğrencilerin teknolojiden yararlanırken bazı kurallara dikkat ederek kullanmaları önemli, hem onları hem de toplumun geri kalanının ahlaki bakımdan ve güvenlik bakımından ilgilendirir. Bu sebeple teknolojiyi kullanan her bireyin dijital vatandaşlık kurallarından haberdar olması ve bu kurallara uyması gerekir.

Bilgi ve iletişim teknolojisinde her gün yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin sosyo – toplumsal yapıyı hızlı bir şekilde etki altına alması iyi bir vatandaş olma algısını iyi bir “dijital vatandaş” olma algısına dönüştürmeye başlamıştır. İnsanlar artık yüz yüze etkileşimden ziyade daha çok çevrimiçi ortamlarda iletişime geçmektedirler. Bu da iyi bir dijital vatandaş olma algısını, dolayısıyla gerçek hayatta olduğu gibi sanal ortamda da hak, hukuk ve sorumluluklar çerçevesinde; etik algısını da içine katarak hareket etme gerekliliğini oluşturmuştur.

Dijital vatandaş dendiği zaman, bilgi ve iletişim kaynaklarını kullanırken doğru şekilde eleştirebilen, çevrimiçi davranışlarının etik sonuçlarının ne olacağını bilen, teknolojiyi kötüye hiçbir sebeple kullanmayan, dijital dünyada iletişim kurarken ve işbirliği oluştururken doğru ve ahlaki davranışı destekleyen vatandaştır demek münkün. Bu sınırlar içerisinde, iyi bir dijital vatandaş olma yolunda hem aileler bilinçlenmeli hem de aileler çocuklarını bilinçlendirmelidir diyebiliriz.
Dijital vatandaşlık günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte resmi işlemler , sosyal etkileşim , eğitim, üretim gibi bölümlerde bilgi teknolojilerini doğru ve etkin kullanma becerisine sahip kişiler bütününü ifade edilebilir. Dijital vatandaşlık kavramında pek çok boyut vardır İşte, o boyutlar…
Dijital vatandaş;

* Dijital iletişim oluşturabilen ve kullanabilen ,
* E devlet uygulamalarını kullanabilen,
* Dijital ortamda satın alma- satma işlemlerini gerçekleştirebilen,
* Dijital ortamda üretim yapabilen,
* Dijital ortamdan eğitim alabilen ve bu davranışları yaparken etik kurallarına uyan hak ve sorumluluklarının bilincinde olan kişidir.

Bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle beraber bir çok işlem bilgisayar ve internet bağlantısı ile yapılmaktadır. Rutin hayatta yapılan resmi işlemler, bankacılık işlemleri, iletişim, eğitim, üretim, alışveriş gibi işlemler dijital ortamda da yapılmaya başlanınca bir dijital vatandaşlık kavramının doğuşu kaçınılmaz olmuştur.
Teknoloji günden güne değiştikçe maalesef, kullanımı ile ilgili problemler giderek artmaktadır. Bu sebeple teknolojik davranış ya da teknolojik vatandaşlık ile ilgili davranışların, değerlerin, etik yasaların ve bilincin oluşturulmasının gerekliliği yadsınamaz büyüklüktedir.

Dijital vatandaşlığın boyutları 9 ana başlıktan oluşmaktadır. Bunlar;

1- Dijital Erişim Boyutu (İnternet Herkes İçin):

Sürekli üretebilen vatandaşlar olabilmek için, eşit şekilde teknolojik imkanlara dijital erişim sağlanması anlamına gelmektedir. Örnek verecek olursam, cinsiyet, ırk, yaş, etnik kimlik, fiziksel ve zihinsel farklılıklara bakılmaksızın elektronik topluma tam katılım sağlanması demektir.

2- Dijital Ticaret Boyutu:

Elektronik ortamlarda ticari işlemlerini yapacak yeterliliğe sahip olma anlamına gelmektedir.

3- Dijital İletişim Boyutu:

İletişim şekillerinin değişikliğe uğrayarak elektronik araçlar aracılığıyla da yapıldığının farkında olmasıdır.
Örneğin, e-posta, cep telefonu, anlık mesajlaşma teknolojisi kullananların iletişim yolunu değiştirmesidir.

4- Dijital Okuryazarlık Boyutu:

Öğrenebilme – öğretebilme sürecinin artık teknolojiyi kullanarak gerçekleştirildiğinin farkında olmasıdır.

5- Dijital Etik Boyutu:

Sanal dünyada gösterilen davranışın ya da işin elektronik standardının da olduğunun farkında olmasıdır. Siber zorbalık, sanal küfürleşme, gibi birçok olumsuz davranıştan kaçınmak gereklidir.

6- Dijital Kanun Boyutu:

Sanal dünyada yapılan işlerin elektronik sorumluluğunun bulunduğu ve kanunlarla yaptırım altına alındığı anlamına gelmesidir. yasak yayınlar, yasadışı organ ve uyuşturucu satışı, intihara meyilli hale getiren web siteleri sanal dünyada yapılması kanunen yasak olan durumlara örnek verilebilir.

7- Dijital Haklar ve Sorumluluklar Boyutu:

Her bireyin sanal dünyada kendini özgürce ifade edebilecek haklara sahip olduğu ve bununda yasaklanamayacağı anlamına gelmesidir.

8- Dijital Sağlık Boyutu:

Dijital evrende hem fiziksel, hem ruhsal hem de psikolojik yönden sağlığı direkt veya dolaylı olarak etkileyecek şeylerin bulunduğunun farkında olmasıdır. Örnek olarak, göz sağlığı, tekrarlayan stres sendromu, a-sosyal yaşam, içe kapanıklık ve fiziksel bozukluklar (bel ve sırt ağrıları) yeni teknolojik dünyanın ortaya çıkardığı sağlık sorunlarıdır demek mümkün.

9- Dijital Güvenlik:
Bireyin sanal ortamda kendi güvenliğini sağlayacak önlemleri alması anlamına gelmektedir Yine bir örnekle açıklamak gerekirse, başkalarının bilgilerini izin almadan kullanma, solucan, virüs veya truva atı oluşturma, spam gönderme, birilerinin bilgilerini veya mallarını çalma vb. durumların farkına vararak gereken güvenlik tedbirlerinin alınması( virüs programları, filtreleme programları vb.)

Kaynak için tıklayın.