KFC bir  süre önce İngiltere’de bir kriz yaşamıştı. Krizin nedeni tavukların teslimatında sorun yaşamasıydı. Bildiğimiz üzere krizlerin özelliklerinden biri aslında fırsata dönüşme şanslarının olmasıdır. Tıpkı Tylenol krizinde olduğu gibi. (link) KFC bu kriz durumunu eğlenceli bir üslupla ele almıştı ve bunu fırsata dönüştürmeyi başaran markalar arasında yerini almıştı.

  Krizin çıkış noktası KFC’nin daha önce çalıştığı lojistik firmasını değiştirmesi ve tavukların teslimatında problem çıkması. Sorunun başında restoranlarda yalnızca o güne özel bir durum olduğu söyleniyor  ve özür afişleri asılıyor. Ancak durum sanıldığından uzun sürünce, KFC Twitter üzerinden sorunun DHL’den kaynaklandığını belirten bir tweet paylaşıyor. Tavuk satan bir markanın tavuksuz kalması tabii büyük bir soruna yol açıyor ve bazı restoranların kapatılası ve sınırlı menü sunulması gibi çözümler ortaya çıkarılıyor. Bunun için hangi restoranların açık olduğunu gösteren bir internet sitesi hazırlanıyor.

 

 Ancak insanlar sosyal medya üzerinden eleştirilere son hız devam ediyor. Hatta rakipler bu krizi kendi avantajlarına çevirip KFC’nin bu olayından yararlanıyor. İnsanlar polise ihbar da bulunmaya bile başlıyor ve bundan sıkılan polis mecburen Twitter üzerinden açıklama yapıyor. Hayvan haklarını koruyan bir dernek olan PETA’da bu twitter karmaşasının içinden kendine yer bulup KFC’nin krizini ele alıyor.

 KFC sinirlenip dağıtıcı firmayı dava etmek ve suçlamak yerine gelen yazıları ve mesajları yanıtlamaya devam ediyor. Daha sonra The Sun ve Metro gazetelerinde tam sayfa ilan çıkıyor. İlanda KFC harfleri FCK olarak değiştiriliyor ve mizah yoluyla insanların ilgisini çekiyor. “Farkındayız tavuksuz bir tavuk restoranı pek ideal değil.” Diye başlayan yazı çalışanlara ve insanların sabrına teşekkür ederek devam ediyor. Bu kriz yönetimi örnek gösterilebilecek krizler arasında yerini alıyor.