Ülker, 1 Nisan yaklaşırken ‘Küçük Kardeş Olmak‘ adlı bir kampanyayı yayına aldı.(www.kucukkardesolmak.com)  adlı bir web sitesi açtı. Ardından oldukça ses getiren bir reklam filmi yayınlandı.

Reklam filmi linki: http://www.medyafaresi.com/video/ulkerin-tepki-toplayan-reklam-filmi/814621

Aslında bu krizin temelinde biraz müslümanların katledildiği bir gün olduğu düşünülen 1 Nisan’a özel bir reklamın yapılması biraz da ‘acaba bu bir darbe çağrısı mıydı’ paranoyaları yatıyordu. Reklamın bir darbe çağrısı olduğunu iddia eden bir takım insanlar, öyle büyük bir etki yarattılar ki Kısıklı’da toplanarak Ülker ürünlerine zarar vererek protestolarda bulundular.

  

Sosyal medyada tepkiler devam ederken Ülker bir basın açıklaması yaptı ve hem ajansıyla hem de kendi ekibiyle yollarını ayırdığını belirtti.

Bu kadar ses getiren bir olaydan en büyük payı da Ülker’in çalıştığı reklam ajansları aldı. “Küçük Kardeş Olmak reklamları” Plasenta‘ya ait, ‘Mutluluk Her Yerde’ konsepti ise TBWA’ya aitti. Tüm bunlardan dolaylı yoldan etkilenen Ülker’in ana iletişim ajansı TBWA bir açıklama yaptı:

Ancak olaylar çıkmadan önce TBWA ajansı bu reklamı sosyal medyasından paylaşmıştı.Bu durum ‘madem yapan ajans sen değilsen neden paylaştın?” karmaşası yarattı.

Daha sonra Plesanta adlı ajansta bir açıklamada bulundu.

Özetle Ülker, korkunç bir ses ile ve 15 Temmuz’u çağrıştırdığı söylenen görsellerle alakalı büyük bir tepki aldı.

Ancak iletişim ajanslarının kendi derdine düşmesi üzerine Ülker durumu toparlayabilme fırsatı bulamamış olacak ki sosyal medyada yaptığı paylaşım ile ‘ergen’ eleştirmelerine maruz kaldı.

Ülker öncelikle ajansı tarafından hazırlanan reklam filmini sosyal medya ve resmi hesaplarında yayınladı, ardından sildi. Ülker burada silmemeli sadece gerek açıklamaları yapmalıydı. Çünkü bu sadece belirli bir kesimin düşüncesiydi. Daha sonra yeni bir basın açıklaması yaptı. Bu kadar sık bir şekilde açıklama yapmak doğru muydu? Tartışılır.

Bir kriz sırasında yapılması gerekenler biri de marka adına yetkili, olaylara hakim bir marka sözcüsü seçmektir. Ancak burada markanın sahibi olan Murat Ülker, başarısız bir adım atmıştır. Krizin daha da göze çarpmasına neden olmuştur.

Kriz ile birlikte sosyal medyada tepkiler şu şekilde yer aldı.