Irmak Kazuk, BİLGİ’li televizyonculardan. Üniversitede okuduğu dönemlerde İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Bölümü öğretim görevlisi Haluk Üçel’in “Çocuklar, gelin sizi NTV’ye götüreyim, işin bir de mutfak kısmını, perde arkasını görün” demesiyle başlıyor NTV hikayesi.

Basketbol, reklam yazarlığı, televizyonculuk ve son olarak akademisyenlik derken geniş bir kariyer yelpazesine sahip.

Eğitim için sizi BİLGİ’ye yönlendiren neydi, neden BİLGİ’li olmayı tercih ettiniz?

Ben İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne ’98 girişliyim ve o dönem okulun eğitim kadrosu basketbol tabiriyle “All-star” gibiydi. Ailede okul tercihleri üzerine konuştuğumuzda ne yapıp edip Bilgi Üniversitesi’ne bir şekilde adım atmanın gerektiği konusunda fikir birliğine varıldığını hatırlıyorum. Tabi bu arada ben dünyanın en çalışkan öğrencisi olmadığım için bu koca bir belirsizlikti aynı zamanda. Orada da okulun sporculara burs veriyor olması, imdadıma yetişti.

Önceden okuduğunuz ve yıllarınızı geçirdiğiniz BİLGİ’de şu an ders veriyorsunuz. Geleceğin medyacılarına önceden okuduğunuz yerde ders vermek nasıl bir his?

Hakikaten çok güzel. Zor da aynı zamanda. Gençler sizden bir şeyler öğrenmek için ağzınızın içine bakarken, onların oturduğu sıraya kendimi koyup neredeyse 20 yıl önce Tayfun Ertan’dan, Haluk Şahin’den duyduğumuz şeylerin kulakta çınlamasını önlemek de bir o kadar güç. Ama sanırım keyfi de biraz orada.

http://www.vitae.gen.tr/