Son dönemlerde karşımıza sıkça çıkan kavramlardan birisi de girişimcilik. Özellikle Amerika menşeli Google, Amazon ve Facebook gibi göğüs kabartan ve aşırı boyutlara ulaşmış girişimlerden sonra ülkemizde de kişiler girişimciliği bir kurtuluş yolu olarak görmeye başladı. Kurumsal hayattan sıkılanlar, macera arayanlar, köşeyi dönmeye çalışanlar ve daha pek çok kişi de girişimcilik hevesine sahip olup, bu ekosistemin bir parçası haline geldiler.
Girişimciliğe olan ilginin artması ardında önemli bir sosyal algı da oluşturmaya başladı. Devlet kademelerinden gelen girişimcilik destekçisi paylaşımlar ile birlikte toplumsal bir girişimcilik desteği oluşmaya başladı. Ülkeden çıkan belki tek değerli start-up olan Yemeksepeti’ni herkes bilirken, kurucusu Nevzat Aydın’da gençler için rol model olarak gösterildi.
Girişimciliğin kutsallaştırılması onu sahiplenmek isteyenleri de yavaş yavaş doğurdu. Çünkü girişimciliğe sahip çıkmak toplum gözünde memlekete sahip çıkmak, yarınlara yatırım yapmak ve kendinden bir şey katmak anlamlarını taşımaya başladı. Her ne kadar girişimciliği sahiplenmek onun getirdiği yıkıcı inovasyonlara ayak uydurmak ve belki de inovasyonu içeri alarak kendini büyütmek olsa da hala bunu reddeden geniş bir kitle mevcut.
Son dönemlerde şirketlerin girişimcilik ile alakalı hareketlerine dikkat edersek, Turkcell Arı Kovanı, Türk Telekom Pilott, Arçelik Garage, TEB Girişici Evleri gibi farklı projelere rastlamaktayız. Markalar küçük bütçeler ayırdıkları bu projeler ile belki bir girişimci için büyük ama şirket boyutlarına göre çok küçük harcamalar yaparak mükemmel bir PR imkanı tanıyor. 15 girişimciye 2 milyon TL bütçe ayırarak tüm medya mecralarında yer alan firmalar belki de 2-3 katına sağlayacakları reklam fırsatını yakalıyor.
Girişimciliğe katkı sağlayan firmalara elbette yalnızca kötü niyetle sömürücü gibi bakmamak gerekir ancak gerçek katkının sadece yarışmalar ve şov ile değil, o girişimlerin büyümesine katkı sağlayarak da olmasına dikkat edilmelidir. Girişimcilik programları olan firmalara bakıldığında hemen hemen hiçbiri kendi bünyesindeki girişimin müşterisi olmaya yanaşmamaktadır. Bu da aslında suni ve pazarlama amaçlı bir çalışma olduğunu göstermektedir.
İyi veya kötü niyetli de olsa girişimcilik ekosisteminin büyümesi için sağlanacak her kaynak değerlidir ve ülkemizin geleceğine katkıda bulunmaktadır. Önemli olan bu desteklerin artarak devam etmesi ve gerçekten globalleşen büyük girişimlerin ortaya çıkmasıdır.