Sosyal medya, internet, akıllı telefonlar ve daha pek çok faktör, dijital kanalların güçlenmesine ve pek çok alanın olduğu gibi halkla ilişkilerin de değişime neden oldu. Dijital kanallar her geçen gün etkisini artırırken, kendi içerisinde de gelişime devam ediyor. Bu da halkla ilişkilerin de devam eden bir değişim sürecine girmesine neden oluyor. 2020 yılında ise halkla ilişkileri dijital içerisinde farklı faktörler etkiliyor.

            Öncelikli olarak bolca verinin yaratıldığı dijital ortamlarda, PR kampanyaları da bu verilere göre şekilleniyor. Özellikle sosyal medyanın yarattığı veriler, müşterilerin marka algısının ölçümlenmesine ve uygun kampanyaların tercih edilmesine neden oluyor. Bunun yanında verilerin verimlilik artışına ve kaynakların daha doğru kullanımına da etki edeceği bir gerçek.

            Markalar ile müşteri kitlesi daha fazla etkileşime girerken, bu hem pozitif hem negatif bir durum yaratıyor. Bu nedenle daha hızlı bir kriz yönetimi gerekirken, diğer yandan da müşterileri doğru kontrol etme önem kazanıyor.

            PR’ın dijitalleşmesi, stratejik pazarlama fonksiyonunu güçlendiriyor ve pazarlama halkla ilişkiler daha güçlü bir konsept haline geliyor. PR yalnızca kendi içerisinde değil, diğer fonksiyonları da besleyen bir yapı haline geliyor. Bu da dijitalde daha etkili kampanyalar ile başarılabiliyor.

            Podcast’ler ise hızla yükselen ilgi ile yepyeni bir PR alanı yaratıyor. Milyonlarca dinleyiciye ulaşan podcastler marka için iyi bir PR fırsatı sunuyor ancak bu noktada verimli bir kullanım zorunlu hale geliyor. Markaların bu alana yatırım yapmaları ve dakikalarca süren podcastlerde müşterileri sıkmadan ve kandırmadan açık sözlü bir biçimde kendi taraflarına çekmeleri gerekiyor.

Kaynak: https://incisirin.com/blog/pr-trendleri