Kısa sürede tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını markaların da yeni iletişim stratejileri belirlemesine neden oldu. 

Virüsle mücadelede alınan tedbirler kapsamında tüm ülkeye evde kal çağrısının yapılmasıyla yaşam tarzı ve alışkanlıkları da değişti. Müşteri davranışı, medya tüketimi ve online mecraların kullanımı gibi birçok alanda yaşanan değişiklikler markaların gündeminde. Coronavirüs salgınının ilk kez ortaya çıktığı Çin ise markaların bu süreç içerisinde tüketicilerle kuracağı ilişki ve belirleyeceği stratejiler konusunda yol gösterici bir özellik taşıyor. Gartner’ın yaptığı araştırma lider markaların bu kritik döneme nasıl adapte olduklarını ve salgın zamanında nasıl stratejiler izlediği konusunda tüm markalar için yol gösterici nitelikte.

Markalar endişeleri azaltmaya çalışıyor

Online alışverişte talep artıyor! Gartner’in araştırmasına göre; insanların ev içerisinde karantina günlerinin başlaması ile Çin’de online alışverişte geçirilen zaman yüzde 20 artmış durumda.  Aynı şekilde Ocak ve Şubat aylarında mobil oyun oynama süresinde yüzde 44, kısa video izlenmesinde yüzde 14, haber ve bilgi takibin de ise yine yüzde 14 artış görüldü. 

Toplumdaki kaygı ve korku hissini azaltmak adına Çin’deki birçok marka umut ve birliktelik mesajları paylaşırken, bazıları da maddi yardım ve tıbbi malzeme tedariki gibi konularda destek olmaya devam ediyor.

Sosyal medyanın önemi

Ünlü isimler de insanları şarkı söylemek gibi pozitif video içerikleri ile motive etmeye çalışıyor. Çin’in popüler sosyal medya platformu olan Weibo’da Estée Lauder’ın  ‘’We Can Win This Fight’’ (Bu Savaşı Kazanabiliriz) etiketi ünlü isimlerin video paylaşımları ile destekleniyor. Bu etiket ile toplamda 61 milyon görüntülenme ve 328 bin mesaj paylaşılmış.

Gartner Analisti Danielle Bailey,  batıda sürecin Çin’den daha faklı ilerleyebileceğini ancak birliktelik ve destek ihtiyacının her yerde aynı olduğunun üzerinde duruyor. Kriz anlarında sosyal medya mecralarının farkındalık yaratma ve bağış toplama konusunda kritik bir öneme sahip olduğunu söylüyor.

Online alışverişe alternatif çözümler

Salgın ile beraber Çin’deki markalar da pazarlama faaliyetlerini daha çok online’a yöneltmiş bir durumda. Örneğin, 14 Şubat’ta tüm mağazalar kapalı olduğu için, Louis Vuitton WeChat aplikasyonunda online pop-up mağaza oluşturdu. Satış öncesi danışma ve promosyon etkinliklerini mağaza çalışanlarının yer aldığı canlı sohbetler aracılığı ile yaptı. 

Online videolar daha ilgi çekici hale geliyor

İnsanların salgın sürecinde eve kapanması ile eğlence ve bilgi talepleri de arttı. Konu müşteri bağlılığı olunca online video kullanımının ön plana çıktığı görülüyor. Spor giyim markalarından örnek verecek olursak; TikTok’un ev egzersizleri videoları paylaşmasının ardından Nike ‘da bu akıma katıldı ve bu sayede 346 bin yeni takipçi ve 2 milyondan fazla beğeni kazandı.

Şeffaflık

Şu anda yaşanılan kriz durumunda müşteriler ürünlerinin daha geç teslim alabileceğinin farkında ancak bu konuda bilgilendirilmek istiyorlar. Gartner bu durumda markaların alternatif teslimat yöntemleri geliştirmeleri ve şeffaf olmaları konusu üzerinde duruyor. Örnek olarak, ev hijyeni markası olan Dettol, krizin ilk sürecinde Weibo hesabını değerlendirerek ürünlerin teslimatı hakkında detaylı bilgiler veriyor.

Markaların çevikliği

Yeni içerik ve ürün geliştirme ya da yeni platform konusunda markaların sürece adapte olmak adına çevik davranması gerekiyor.  Yapılan araştırmada örnek olarak bir influencer’in canlı yayında köpeği aniden ortaya çıkıyor ve kullanılan bakım markası olan Perfect Diary ön plana çıkarılıyor. Köpeğin bu canlı yayında büyük ilgi çekmesinin ardından markanın çıkardığı Dog Eyeshadow adlı ürün, 10 saniyede 16 bin adet satıldı.

Kaynak:

https://mediacat.com/markalar-cinden-ne-gibi-dersler-alabilir-coronavirus/