Kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını ile yaşamın tüm dengelerinin değiştiği zorlu bir sürece girdik.  İnsanlık tarihinin karşılaştığı en büyük zorluklardan birisi olan coronavirüsün tedavisi için klinik çalışmalar devam etse de henüz etkili bir sonuç alınamadı.  Uzmanlar ise virüsün yayılmasını sınırlandırabilecek tek önlemin sosyal mesafelendirme olduğunun üzerinde duruyor.

Salgından sonra insanların hayatında yer alan iş, eğitim, spor, eğlence ya da alışveriş gibi tüm aktiviteler ev içerisinde dijital bir dünyaya evirilmeye başladı. Haliyle, tüketici tutumları ve satın alma davranışları da hızlı bir değişim gösterdi.

  • Panik psikolojisi ile satın alma ve ürünleri stoklama gerçekleşiyor.
  • İnsanlar daha çok evlerinde yemek yapıyor, online sipariş ve restoranları daha az tercih ediyor.
  • Seyahat kısıtlamaları turizm ve konaklama endüstrisini olumsuz yönde etkiliyor. Gelecek yıla kadar yapılan tatil planları iptal ediliyor.
  • Küresel çapta birçok pazar ekonomik düşüş yaşıyor ve finansal varlığı güvence altına almak adına ‘’lüks alışveriş’’e olan eğilim azalıyor.
  • Online alışverişe talep artıyor.
  • Medya tüketim alışkanlıkları değişiyor.

Pandemik kriz gibi bütün toplumu ilgilendiren her kriz durumu tüketicilerde uzun dönemli psikolojik etkiler bırakır. Gelecek belirsiz ve zaman ilerliyor.  Yaşanan bu ekonomik kriz sürecinde, pazarlamacılara çok büyük bir rol düşüyor. Peki markalar pazarlama stratejilerini bu sürece nasıl adapte etmeli?

  • Tüketicilerin İhtiyaçlarını Sezin

Sosyal mesafelendirme stres, anksiyete, sıkıntı ve yalnızlık hislerine neden oluyor. Bu da tüketicilerin ihtiyaçlarını tanımlamayı büyük bir probleme dönüşmeden önce çok önemli kılıyor. Örneğin; okulların ve ofislerin kapanması, aileler için evden çalışmak ve çocuklarını bu sürece adapte etmek zorlayıcı bir durum. Amazon’un sunmuş olduğu sesli kitap uygulaması, okuldan uzak kalan çocukların ücretsiz bir şekilde hem eğlenmesi hem de öğrenmesi için faydalı bir hizmet oldu.

  • Teknolojiyi güçlendirin

Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamanın zorlaştığı bu dönemde iyi bir hizmet sunabilmek için sunabilmek için sınırlı kaynakları ve sosyal mesafelendirme kısıtlarını düşünmek zorundasınız. Özellikle e-ticaret şirketlerinde online siparişlerin aşırı yoğunluğu nedeniyle stoklar tükeniyor, temel ihtiyaçlara öncelik veriliyor. Bu şirketler ayrıca hem çalışanların hem de tüketicilerin sağlığını korumak adına önlemler alıyor.

Amazon tüketicilerin, çalışanların ve toplumun güvenliği sağlamak, onları desteklemek adına birçok önlem almaya başladı. Teslimat alanında işe alım, adil fiyatlandırma, üst düzey müşteriler için alışveriş saatlerinde düzenleme ve temel ihtiyaç ürünlerine öncelik vererek lojistik imkanlarını artırma gibi müşterin ihtiyaçlarını temin etmeye yönelik birçok alanda değişikliklere başladı.  COVID-19’la mücade için Amozon ayrıca Seattle’da yer alan karantina hastalarına 250 bin adet temel ihtiyaç ürünü bağışladı. Bununla beraber COVID-19 test kitlerinin teslimatına destek oldu. Türkiye’ye ise 3,5 milyon TL destekte bulunuyor.

  • Dijital Dünyada Görünür Olun

İnsanlar evde zaman geçirdikçe telefon, tablet ve bilgisayar kullanım oranları da arttı. Online platformlar büyük bir yükseliş yaşıyor. Dış dünyayla etkileşimde kalabilmek adına sosyal medya ve alışveriş yapmak için e-ticaret siteleri daha çok önem kazanmaya başladı. Bu nedenle pazarlamacılardan planlarını akışkan tutmalarını ve reklam harcamalarını tüketicilerin en aktif oldukları yerlere göre yönlendirmelerini bekleyebiliriz. Bu anlamda Facebook, Instaram, Twitter ve Pinterest perakende markalarında öncelikli odak noktası olmalı. Kalite, güven ve hijyen içerikli reklam kampanyaları ise bu dönemde marka görünürlüğünü ve sadakatini destekleyecek unsurlar.

  • Müşteri Deneyimine Her Zaman Olduğundan Daha Fazla Odaklan

Kaygı dolu geçen bu dönemde, markalar müşterileri ile durumla başa çıkabilmek adına kolaylıklar sağlayarak güven ilişkisine odaklanmalı.  Şeffaf olunmalı ve sadece yardım etmenin ötesine gidilmeli. Empati kurmak ve müşteri deneyimini öncelik haline getirmek markanın ön plana çıkmasını ve sadık müşteri profili temeli inşa etmeyi sağlar.

Facebook, Twitter, Linked-in, Google, Microsoft, Youtube gibi teknoloji devleri de hükümet ile birlikte çalışarak coronavirüs ile mücadele ediyor. Ayrıca bilim adamlarının araştırmalarına tedavinin geliştirilmesi için destek oluyorlar.

  • Amaç Odaklı Markaya Dönüşün

Karantina ve kısıtlama tedbirleri insanları güvende ve sağlıklı tutmaya yardımcı olabilir ancak bu sürecin farklı yaş gruplarındaki psikolojik etkilerini unutmayın. Çocuklar okula gidemiyor, arkadaşlarıyla oyun oynayamıyorken çalışan kesim ise finansal kaygılar ile mücadele ediyor.  Bu nedenle onları dış dünyaya adapte edip motivasyon sağlayacak yöntemler geliştirmek çok önemli eğer pazarlamacılar bu süreçte inovatif yollar bulabilirse ve hizmetlerinin tüketicilerine ulaşabildiğini garantileyebilirse uzun dönemli sağlıklı ilişkiler kurulabilir. Çünkü artık odak noktası ürün değil, kullanıcıları ya da tüketicileri nasıl desteklediğin.

Şu anda influencerların insanların evde fit kalmaları adına fitness aplikasyonları ya da öğrenme alışkanlıklarını devam ettirmek için eğitim uygulamaları ile işbirlikleri yaptıklarını görüyoruz. Örneğin; Vogue gibi bir çok dergi kullanıcıları için dijital yayınlarını 3 ay boyunca ücretsiz erişime açtı.

Kaynaklar:

https://www.martechadvisor.com/articles/customer-experience-2/covid-19-marketing-strategy/#https://www.amazon.com.tr/b/260-0141405-9805773?ie=UTF8&node=21090959031&ref_=cs_hlp_gtwy_ss_covid