LeBron James

Pek çok şirketler için ünlüler ile işbirliği yapmak önemli bir marka çalışması olarak görülüyor. Bu ünlüler arasında daha çok tercih edilen kişiler ise geniş bir kitleye hitap eden sporcular oluyor. Markalar sporcular ile çeşitli işbirliklerine girerken, genellikle bu işbirliklerinin olumlu yönlerine odaklanıyor. Marka ile sporcunun kimlikleri arasındaki etkileşim, marka imajının genişlemesi gibi faktörler ile projeler başarılı örnekler çıkarıyor. Ancak marka-sporcu eşleşmelerinin sorunlu kısımlarına da sıklıkla rastlanıyor.

Her sporcu, kendisi adına bir kimlik taşıyor. Bu kimlik pozitif imaja sahip olsa da, bazen problemli noktalara da değiniyor. Örneğin, siyasi olaylara karşı tutum bir sporcunun kimliği açısından farklı reaksiyonlara neden olabiliyor. Sporcuların çeşitli konularda yaptıkları açıklamalar da benzer şekilde tepki doğurabiliyor. Kadınların sosyal durumu, çalışma şartları gibi konularda verilen demeçler, sporcunun sahip oldukları konforlu hayat açısından yargılanıyor ve bu konu, işbirliği yaptığı markaya kadar uzanıyor. Marka ve sporcu işbirlikleri için en kritik nokta, sporcuların halka yaptığı açıklamalar oluyor. Özellikle sosyal medyanın yoğun bir iletişim ortamı yarattığı günümüzde, bu risk daha da artıyor.

Sporcular ile işbirliğinin diğer riski ise kişinin davranışlarında yatıyor. Pek çok sporcu için profesyonel ve özel kimlik birbirinden ayrılıyor. Profesyonel olarak çok başarılı bir imaj çizen sporcular, özel hayatlarında ise toplumsal kabullerin dışına çıkabiliyor. Bu nedenle markayı da toplumsal değerlere karşı bir pozisyona sokabiliyor. Markaların sporcular ile olan anlaşmalarında bu tip riskleri gözeterek, gerekli önlemleri alması ve gerekli durumlarda marka ile sporcu kimliğini ayrıştırabilmesi önem arz ediyor.

Kaynak İçin Tıklayın.