Borsa ve bitcoin gibi finansal araçların kişilere büyük getiriler vaat etmesi, şirketlerin finansal gücüne ve değerine olan ilgiyi de genel anlamda artırdı. İnsanların bilmedi alanlarda yatırımlar yapmaya çalışması, bazen büyük kayıplar sağlarken bazen ise getiriler yaratması, toplum açısından finansal gücü de kurumlar için bir değerlendirme kriteri haline getirdi. Kurumları birer birey olarak düşünürsek, halkla ilişkiler bu bireyin en doğru biçimde tanıtılması ve algı yaratılmasını sağlıyorken, zenginlik bu özellikler arasında görülmüyordu. Ancak toplum algısı için değerli hale gelen finansal güç, artık halkla ilişkilerin iletişimini yapması gereken bir araç haline geldi.
Finansal güç farklı şekillerde anlaşılabilen bir kavram. Şirketin cirosu, hisse değeri, şirket değeri veya karlılığı gibi faktörler finansal gücü tanımlamak için sıklıkla kullanılıyor. Ancak bu tanımlamalar, toplum gözünde tam doğru olarak algılanmıyor. Bu nedenle, halkla ilişkilerin finansal gücü tanımlaması için daha doğru açıklamalara ve bilgilere sahip olması gerekiyor. Örneğin, cirosu çok yüksek bir firma düşük karlılıkla çalışabilir ve risklere açık bir kurum olabilir. Veya çok karlı şirketler toplum gözünde aşırı kazanç nedeniyle tepki bulabilir. Burada dengeyi korumak ve şirketi en iyi şekilde temsil etmek önem kazanıyor.
Halkla ilişkilerin finansal güç tanımlamasında rakamlardan uzak durulması ve daha çok gücü gösteren temsillere yer verilmesi önem kazanıyor. Şirketin cirosu yerine, kaç kişiye istihdam sağladığı, ekonomik katkısı, vergileri gibi toplumla paylaşım yapılan konularda açıklamalarda bulunmak hem iş partnerleri hem de toplum adına olumlu algı yaratıyor. Şirketin yarattığı ekonomik değer ve bunun paylaşılması finansal güç ile ilişkilendiriliyor ve bu sayede kurumun algısına da katkıda bulunuyor.
Kaynak İçin Tıklayın.
